top of page

VADİDEKİ ZAMBAK


Güzel bir Ekim gününden herkese merhaba arkadaşlar. Fransız edebiyatının muhteşem yazarı Balzac'ın kaleminden ''Vadideki Zambak'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

Kitabın başkarakteri Felix de Vandenesse tarafından okura anlatılır hikaye. Aile sevgisinden yoksun bir şekilde Ponlevoy okulunda sekiz yıl geçirir. Bu süreçte ailesi onu görmeye hiçbir zaman gelmez. 15 yaşına geldiğinde Paris'teki bir kuruma yerleştirilir ve Mösyö Lepitre'nin yatılı okulunda kalır. Kardeşleri ayrıcalıklı olarak yetiştirilirken, Felix varlıklı bir aileye mensup olmasına rağmen yokluk içinde büyür.

Genç bir adam olduğunda, 22 yaşındayken bir baloya katılan Felix, ilk görüşte aşık olduğu yaşça kendisinden büyük bir kadının omzunu öper. Ve o günden sonra her yerde bu gizemli kadını aramaya başlar. Touraine'deki tarihi bir ailenin temsilcisi olan Mortsauf kontuna ait Clochegourde şatosundaki vadide rastlar bu kadına tekrar. İsmi Henriette olan kadın vadideki zambak gibidir adeta, beyaz bir elbise içerisindedir. Evlidir ve iki çocukludur. Bu durum Felix'in ona olan aşkına engel değildir. Müthiş bir sevgi beslemektedir ona karşı. Henriette ise erdem, sadakat ve asalet duyguları içerisindedir. Zaman içerisinde bir anne gibi mi bir sevgili gibi mi sevdiğinden şüphe duyduğumuz Henriette'nin gerçek ve samimi duygularını Felix'e olan iki adet yazılmış mektuplarda buluruz cevabı.

Devlet işlerinde önemli mevkilere ulaşan Felix, bir süre sonra İngiliz Leydi Dudley isimli varlıklı, çok güzel, tutkulu bir tarafından sevilir. Felix, Fransız kadın Henriette ile İngiliz kadın Leydi Dudley arasında ikilem yaşar. Fakat zaman içerisinde hiçbir kadını Henriette gibi saf ve içten şekilde sevemeyeceğini anlar. Ona olan sevgisi dünyadaki tüm değerlerin üzerinde bir sevgidir.

En güzel eseri olan nitelendirdiği kitabı ''Vadideki Zambak'' olan Balzac, roman sanatının Shakespeare'idir. Bu romanda gerçekçilikle doğalcılığın yaratıcısı olarak görülmüştür. Zengin betimlemeleriyle eserine canlılık katarken, oluşturduğu karakterlerin güçlü psikolojik analizlerini müthiş bir ustalıkla okura aktarmayı başarmıştır. İngiliz ve Fransız kadınları üzerinden bu iki toplumun olgularını ve koşullarını yansıtarak Fransız Devrimi sonrası toplumsal hayat hakkında ipuçları vermiştir. Balzac'ın müthiş gözlem gücüyle anlatılan ''Vadideki Zambak'' şüphesiz ki en güzel aşk romanlarından biridir.

Aile sevgisinden mahrum olarak büyümüş olan Balzac, bu kitabında oluşturduğu Felix karakteriyle otobiyografik izler yaratmıştır. Felix karakteri sevgi açlığını kendisinden yaşça büyük olan kadınlarda gidermeye çalışmıştır. Bu yönden de psikolojik tahlilleri güçlü bir biçimde okura aktarılan bir eser olmuştur.

Kitapta beni derinden etkileyen karakter Henriette'ydi ve de onun yazmış olduğu mektuplardı. Yaşanmışlık ve güçlü olgularla dolu olan mektuplar büyük bir asalet ve dinginlik duygularıyla yazılmıştı. Kitabın sonunu okurken gözyaşlarıma hakim olamadığımı itiraf etmeliyim.

Bol betimlemeli, akıcı, özgün anlatımıyla aşkı, tutkuyu, erdemi, ıstırabı, hüznü en hissedilir şekilde anlatan Balzac, bu eseriyle kaleminin gücünü bir kez daha ortaya koymuştur. Kesinlikle fazlasıyla etkilenerek okudum. Benim için dev bir başyapıttı. Okumanızı tavsiye ederim.

Kitapta altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

''Kendimi, kendi varlığımda hapis yaşamaya mahkum bırakan hükmü bozmak için ne çok çabaladım!''

''Aşk dolu bir hayat, dünya kanununda müthiş bir istisnadır.''

''Sakin bir hayat sürmenin birçok üstün yanları vardır, insan bu hayatın tadını aldıktan sonra sürekli sahne önünde yaşamayı katlanılmaz bulur.''

''Manevi işkencelerle cinayet işleyenler nasıl da temize çıkıyorlardı!''

''Gerçek aşk hiçbir şeyi hesap etmez.''

''Başkalarının mutluluğu, kendisi mutlu olamayacak insanın sevincidir.''

Bol kitaplı günler, sevgiyle...

Comentários


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page