TİBET'İN GENÇLİK PINARI

Mayıs ayının son akşamından herkese merhaba arkadaşlar. Peter Kelder tarafından kaleme alınan ''Tibet'in Gençlik Pınarı'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

Peter Kelder, bir gün parkta oturmuş gazetesini okurken altmışlı yaşlarının sonlarında olan bir adamla tanışır. Yazarın Albay Bradford adını verdiği adam emekli bir subaydır. Albay Bradford yıllar önce Hindistan'a atandığı zaman yerlilerden etkileyici ve ilginç hikayeler duyduğunu anlatır. Bu hikayelere göre bir grup Tibetli Budist rahip, gençliğin sırrını bulmuşlardır. Bu sır yalnızca bu kişiler arasında aktarılan bir miras olmuştur. Albay Bradford, Tibet'in gençlik pınarını bulmak için yola çıkacağını söyler. Bu yolda, Kelder'in ona eşlik edip etmeyeceğini sorduğunda Kelder olumsuz yanıt verir.

Aradan dört yıl geçtikten sonra bir gün Albay Bradford, Peter Kelder'in görünce şaşkınlığa uğradığı halde, gençleşmiş bir durumda çıkagelir. Tibet'teki manastırda rahiplerin uyguladığı ilginç yöntemlerle gençliğin sırrını bulduklarını söyler. Manastıra katıldıktan sonra öğrendiği ilk şey, bedenimizde yedi ayrı enerji merkezinin olmasıdır. Hindular bunlara çakra adını vermişlerdir. Sağlıklı, yaşam dolu, genç bir hayata kavuşmanın yolu, çakraların normal şekilde işlemesini sağlamaktan geçiyordur. Bunu sağlamak için de rahiplerin ''ayin'' adını verdikleri beş basit egzersizi uygulamak gerekiyordur.

Vücuttaki yedi çakra omurganın en alt kısmında, karnın alt bölgesinde, karnın üst bölgesinde, iki göğsün tam ortasında, boğazda, alnın tam ortasında ve başın hemen üst bölgesinde bulunmaktadır. Bu çakralardan birkaç tanesi yavaşladığında vücutta bozulmalar ve yaşlanmalar görülür.

Sağlıklı ve dengeli bir yaşam için öneriler içeren kitapta, her öğünde tek çeşit yemek yenilmesinin önemi vurgulanır. Tek çeşit yemek sayesinde, midede birbirleriyle çarpışacak başka bir besin bulunmaz. Çok az enerji tüketilerek etkili bir sindirim sağlanır. Ayrıca besinlerin iyice çiğnenmeden yutulmaması gerektiğine değinilir. Yiyecekler ne kadar çok çiğnenirse, besin değerleri de o kadar artar. Nişastalı besinlerle etin aynı anda tüketilmemesi tavsiye edilir. Kahveyi, süt ve krema olmadan sade olarak tüketmenin öneminden bahsedilir. Hem beslenme hem de fiziksel ve mental anlamda sağlıklı olabilmek için basitlik kavramını takip etmek gerektiği vurgulanır.

Mantra, mantram, üst bilinç, çakra gibi kavramlar üzerinde durularak her şeyin düşüncelerin bir yansıması olduğu, bu yansımayı değiştirdiğimiz takdirde yaşamımızın da değişeceği konu edilir. Sakin, zinde, dingin, huzurlu, sağlıklı bir yaşam için rehberlik niteliğinde olan bu kitabın anlatımı sade, yalın ve akıcı bir dille anlatılmıştır. Öğretici pek çok bilgi bulunan bu kitap, tüm okurlara ışık tutmaktadır. Faydalı bulduğum beş egzersizi şimdiden uygulamaya başladığımı söyleyebilirim. Severek okuduğum bu kitabı sizlere de tavsiye ederim.

Altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

''Hayatta en güçlü ve etkili şeyler, en basit olan şeylerdir.''

''Bir mucizeyi gerçekten elde etmek için öncelikle onu başarmaya inanmanız gerekir. Ardından o fikrin yalnızca bir olasılık değil, kesinlikle başaracağınız bir şey olduğunu kabul etmelisiniz.''

''Düşünce şeklinizi değiştirin, yaşamınız değişsin.''

Bol kitaplı günler, sevgiyle...