top of page

SHARAZ-DE


Güzel bir yaz akşamından herkese merhaba arkadaşlar. Tatilde okuyup bitirdiğim, tatil dönüşü hemen kaleme kağıda sarılıp blogumda yer vermek istediğim grafik roman türündeki ''Sharaz-De'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle. Efsanevi çizer Sergio Toppi'nin Sharaz-De'si Melis Oflas tarafından dilimize çevrilmiş, masalsı bir dille anlatılmış muazzam bir kitaptır.

Binbir Gece Masalları'nın döngüsünden ilham alınmış bu kitapta, Toppi'nin kadınlara büyük bir saygıyla baktığını görmek mümkündür. Her zaman güncel olan ve yüzyıllardır ilham vermeye devam eden, Binbir Gece Masalları ve Şehrazat'ın masalları anlatma motivasyonunda, ressamın bakış açısıyla hikayelerin kadın kahramanının bizzat Şehrazat'ın kendisi olduğunu kanıtlamıştır. Krala anlatılan Toppi'nin Şehrazat'ının hikayeleri son derece dokunaklıdır ve akıbetini genel olarak ölümde bulmaktadır.

Sharaz-De'deki tüm anlatılar Toppi'nin benzersiz kompozisyonlarıyla eksiltili ve masalsı bir dille anlatılarak tek bir sorunu ele almaktadır: iktidarın doğası başka bir deyişle zorbalığın çıkmazları. Toppi, birbiri içinde erimiş yazma ve susma sanatı, kaderini bulma ve ondan kaçma sanatı, telef olma ve telef etme sanatıyla insanlığın bir portresini çiziyor.

Sado-mazoşistik bir ilişki barındıran Şehrazat'la kral arasındaki ilişkide aşk ile ölüm birbiriyle yan yanadır ve bu da masalların gizini barındırır. Toppi, Sharaz-De ile doğuyla ilgili antik bir atmosfer yaratmak istemiştir. Pasolini'nin Kral Oedipus'unu örnek alarak arkaik bir zamanın hissiyatının tadını bu şekilde çıkarmak istemiştir. Okuyucusunu bilinmeyen bir yere yerleştirir ve onu tuzağa düşürerek yolculuğa davet eder. Tarif edilemez, metruk bir yere yapılan bu yolculuk okur için bir göçebelik halidir. Okur için merak uyandıran da budur.

Gerçek dışılık dokuması ve saf kurgusuyla Sharaz-De'nin çizimi kakmacılık, kilimcilik, dantel işleme ve dokumacılık barındırır. Edebiyattan sinemaya, sahneden müziğe ve resme yoğun ve sık tarama çizgileriyle hikaye örgüsünden bir dokumadan bahsediliyormuş gibi bahsedilir.

Kişilerin boyutları fiziksel boylarıyla değil, sembolik büyüklükleriyle orantılıdır. Çizgideki aşırı titizlik dildeki titizlikle paraleldir. Konusunu aşar ve çözüme bağlar. Basit bir tasvirdense anlatımsal gücüyle ayinsel bir anı anlatır.

Kitap, içerisinde birbirinden farklı 11 hikayeyi barındırmaktadır. Bunlar, ''Uzun Gece'', ''Şahin Dostum Şahin'', ''Seni İyileştireceğim Efendim'', ''Bin Yıl Bekledim'', ''Beni Bu İsimle Çağırma'', ''Mudgiajd ve Kralı'', ''Seni Bir Köpek Gibi Takip Edeceğim'', ''Abunhiswar Adında Bir Kent'', ''Taş'', ''Yezid'in Hazinesi'' ve ''Nedenini Söyle Efendim'' isimli hikayelerdir.

Kitabın başkarakteri Sharaz-De bir gün babasından kendisini ölüm pahasına da olsa krala götürmesini ister. Kralın yanına gittiğine gittiğinde her gece ölümü bekleyen Sharaz-De anlattığı hikayeleriyle kralı mest eder ve her gece ölümün pençesinden kurtulur. Hikayenin seyri bu yönde devam eder. Destansı hikayeler okurda muazzam bir tat bırakır.

Kitapta en çok beğendiğim kısımları alıntılamak isterim:

''Senin elinle ölüyorum: Bu da benim sadakatimin ve senin yaşamını kurtarmak için yaptıklarımın mükafatı.''

''Umutsuzluk öyle uzun zamandır kalbimi sıkıştırıyor ki başka seçeneğim yok...''

''Kim ki güçlü, nüfuzlu, nankör ve yüce görünümlüdür, o artık yoktur...Ondan geriye haksızlığın ve kibrin anısından başka bir şey kalmayacak ve çok geçmeden zamanın amansız soluğuyla da yitip gidecektir...''

''Neden talih seni pahalı giysiler ve altın bolluğuyla ödüllendiriyor ve neden bana ancak çıplaklığımı örtmeye yetecek yüzkarası paçavralar veriyor? Nedenini söyle efendim.''

Tatil sürecinde okuduğum bu efsanevi eseri son derece beğendiğimi söylemeliyim. İnanılmaz kurgusu, ilgi çeken dili ve muhteşem çizimleriyle okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Bol kitaplı günler, sevgiyle...

Comments


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page