top of page

SEN KAÇ! BEN ONLARI OYALARIM


Güzel bir bahar akşamından herkese merhaba arkadaşlar. Trend yayınevinden çıkan, Bülent Usta tarafından kaleme alınan ''Sen Kaç! Ben Onları Oyalarım'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

Öncelikle Bülent Usta kimdir? Lisansını Odtü'de tamamlayan yazar, yüksek lisansını yurt dışında yapmıştır. Yazdığı oyunlar, birçok devlet tiyatroları ve özel tiyatrolar tarafından sahnelenmiş ve sahnelenmeye devam etmektedir.

Bol karakterli, polisiye-aksiyon tadında, eğlenceli, keyifli, yer yer sorgulatan, düşündüren ve kurgusal anlamda başarılı bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Aksiyon dozu yüksek olan bu kitapta karakterlerin çözümlemelerinde altı çizilecek pek çok cümle bulabilirsiniz. Karakterlerin iç dünyasını aktarırken okura sunulan mesajlar ve tespitler son derece çarpıcı. Olay örgüsü ve anlatım dili ile müthiş derecede keyifli ve akıcı bir kitap. Okurken sanki kitap okuyor gibi değil de bir aksiyon filmi izliyormuşsunuz gibi bir hisse kapılmanız kaçınılmaz.

Siyah, beyaz ve kırmızı renklerinin bileşiminden oluşan kitap tasarımı oldukça ilgi çekici ve buram buram polisiye kokuyor. Kitaptaki çizimlerin de başarılı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

Karakter sayısının fazla olması kitabı okumayı ilk zamanlar zorlaştırsa da bir süre sonra karakterlere ve olayların işlenişine alışıyorsunuz. Ve okumak gittikçe ilginç ve merak uyandıran bir şekle bürünüyor. Ben okurken inanılmaz keyif aldım. Nefeslerinizi tutun ve okumaya başlayın. Emin olun çok seveceksiniz. Bülent Usta'nın kitabın başında yazar Murat Menteş'e kitaptaki yardımlarından ötürü teşekkürlerini sunması bile kitabın okunması için yeterli bir sebep.

Gelelim kitapta altını çizdiğim satırlara:

''Birilerinin sistemin görmezden geldiği küçük kızları koruması gerek. Elbette kurşunla değil. Gani Efendi'nin ağzından düşürmediği ''ahlak''la belki. Belki de çoktan unutulmuş adaletle...''

''Herkes bir yanılsama içinde. Çoğumuz, küçük bir azınlığın şekillendirdiği ve kurallarını koyduğu bir dünyada özgür olduğumuzu zannederek yaşıyoruz.''

''Kendi koymadığımız hedefler için yarışıyoruz. Sınıf arkadaşlarımız, dostlarımız, ailemiz rakibimiz oluyor. Amok gibi koşuyoruz. Sanki dursak öleceğiz. Önümüzdeki havuç bizi paralize ediyor. Bu havuç, bazen bir terfi, bazen lüks bir araba, bazen sosyal statü adı altında anlamsız bir unvan olabiliyor. Ama bu, hayatlarımızın anlamı haline geliyor.''

''Kısacası, ikimiz de aynı taraftaydık. En güçlü ve dolayısıyla en haklı taraf.''

''Benim ülkem biraz Doğu'dur biraz Batı'dır. Doğulu gözüyle bakarsan Doğu'nun bittiği yerdir. Batılı gözüyle bakarsan Batı'nın bittiği yerdir.''

''Sefer tası. Nedense Ankara denince aklıma sefer tası geliyor. Memurlarla dolu bir şehirde insan ne yapar?''

''Neden çocukluk arkadaşlarımızla dostluğumuz, hayatımıza bizi olgunlaştırdıktan sonra giren insanlarla olan dostluğumuzdan daha köklüdür? Yıllarla mı ilgili, yoksa çocukluktaki ilişkilerimizin daha çıkarsız ve masum olmasından mı?''

''En yakınınızdan gelen mermi en öldürücü olandır.''

Kitapla kalın, sevgiyle kalın...

Commentaires


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page