top of page

SARDALYE SOKAĞI


Hoşgeldin 2021! Yeni bir yıl, yeni umutlar, yeni hedefler, yeni kitaplar diyerek yıla taze ve güzel bir başlangıç yapalım birlikte. Dilerim ki hepimiz için sağlık başta olmak üzere hedeflerimize ulaştığımız harika bir yıl olur. Yılın ilk eseri John Steinbeck'ten ''Sardalye Sokağı''. Bu muazzam kitap, blogumda yer verdiğim ilk Steinbeck eseri olduğu için benim için fazlasıyla özel. Büyük buhran ve savaş dönemlerinde 1930'lu yılların Amerika'sını anlatan üçlemenin ilk kitabıdır. Tatlı Perşembe ve Yukarı Mahalle ise serinin sırasıyla diğer kitaplarıdır.

Bilim insanı Doc, bakkal Lee, barmen Eddie, ressam Henry, Ayı Sancağı Lokantası sahibi Dora, mahallenin ayak takımı Mack ve arkadaşlarını konu alan Sardalye Sokağı'nda yoksul ve emekçi insanların hayatına yer verilir. Sıradan ve normal olamasalar da, bir şekilde kendi dünyalarını güzelleştirme çabasında olan, hırstan yoksun, bomboş bir depoyu bir ev haline getiren yoksul palasın aylak gençleri ayrı ayrı öykü olarak anlatılır. Mack ve arkadaşları, mutlu etmek istedikleri Doc için bir parti düzenlerler ve hikayenin işleyişi o şekilde devam eder. Ayrı dünyada ama aynı yörüngede tutunan mahalle sakinlerinin sıcacık ilişkilerini anlatan bu eser anlatım dilinin sadeliği ve akıcılığıyla beni kendisine çekmeyi başardı. Yaşayan bir sokak olan Sardalye Sokağı, yazarın anlatım tarzı ve mizahıyla okuru içine alıyor. Yarı hüzün yarı mizah ile ele alınan, çoğunluktan farklı olan bir grup insanın eşsiz dostluk hikayesine tanık oluyorsunuz. Küçük insanların serüvenleri öylesine sevecen dile getiriliyor ki...

1930'lu yılların Amerika'sında konservecilik faaliyetlerinin üst noktaya ulaştığı zamanda kendine yer bulmaya çalışan Sardalye Sokağı sakinleri anlatılıyor. Renkli karakterlerin sıcacık ilişkileri emek ve sevgi ile birleşince tatlı bir mahalle yumağı çıkıveriyor karşımıza. Mekan tasvirlerinin detaylıca yapıldığı bu kitapta mahalle kültürü, dönemin ekonomisi ve dostlukları açısından iç içe geçmiş şekilde aktarılıyor. Elindekiyle yetinebilen hatta olanı da paylaşan samimi, renk renk insanların yaşadığı bu sokak California'da geçiyor. Ekonomik buhran içindeki bazı insanlar iş bulamayıp intihar ediyor, bazıları ise derme çatma yapılarda hayatlarını sürdürüyor. Bütün bunlara rağmen bu insanlar, sevdikleri için ellerinden geleni yapmaya çabalıyor ve kalplerinde kötülük barındırmamayı çok iyi biliyorlar. Çok tatlı, yer yer dokunaklı ve insanlığımızı sorgulatan muazzam bir eser. Kaybolmayan insani duygular, kurgu ile harmanlanarak Steinbecek'in güçlü kalemiyle başarılı bir şekilde sunuluyor. Yaşama tutunmaya çalışan bir avuç insanın hayatını bir mahalle içerisinde okuyoruz bu eserle. O kadar keyifli ki okurken gülümsememek imkansız gibi bir şey. Çıkarsız, yalansız dolansız belki de kimsenin dikkat etmediği rengarenk karakterler...

Kitapta altını çizdiğim satırları paylaşmak isterim sizlerle: ''Asıl farkı yaratanlar, küçük şeylerdir.'' ''Sedefli inci vaktidir bu - geceyle gündüz arasındaki, zamanın durduğu ve kendini yokladığı o aralık.'' ''Olaya karşı erdemlilik taslayanların çoğu, erdem denen malzemeyi uzun zaman önce yitirmiş olanlardı.'' ''Toplumsal aforoza verilecek iki olası tepki vardır: Ya insan bundan daha iyi, daha temiz, daha sevecen olmaya kararlı biri olarak sıyrılır ya da iyice yoldan çıkar, dünyaya meydan okur ve daha da kötü şeyler yapar. Damgalanmaya verilen, açık ara en yaygın tepki bu ikincisidir.'' ''Mack ve oğlanlar dünyada bugüne kadar olmuş her şeyi, muhtemelen de olacak her şeyi biliyorlar. Günümüz dünyasında sağ kalmayı diğer insanlardan çok daha iyi beceriyorlar. İnsanların hırs, gerginlik ve açgözlülük yüzünden kendini parçaladığı bir dönemde, onlar gayet sakin. Şu sözde başarılı insanlarımızın tamamı hasta, mideleri kötü, ruhları kirli, oysa Mack'le oğlanlar sağlıklı ve tuhaf bir biçimde temiz. Canlarının istediğini yapabiliyorlar. İştahlarını, arzularını onlara başka tanımlar getirmeksizin, güzelce giderebiliyorlar.'' ''İnsanlarda hayranlık duyduğumuz şeyler, kibarlık ve cömertlik, açık kalplilik, dürüstlük, anlayış ve duygudaşlık gibi nitelikler, aynı zamanda sistemimizdeki arızanın da ayrılmaz parçaları. Nefret ettiğimiz özellikler, kurnazlık, hırs, açgözlülük, gaddarlık, bencillik ve menfaatçilik ise başarının anahtarları. İnsanoğlu ilkinin kalitesine hayranlık duyarken, ikincinin meyvelerine bayılıyor.'' ''Sardalye Sokağı da, diğer her yer gibi batıl inançlı değildir, ama asla bir merdivenin altından geçmez ya da evin içinde şemsiye açmaz.''

Sardalye Sokağı'nın muhteşem tınısına hep birlikte kulak verelim mi? Okurken fazlasıyla keyif aldım. Sizler de okuyun isterim. Bol kitaplı günler, sevgiyle...

Comments


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page