top of page

ROMEO VE JULIET


Sonbaharın son günlerinden herkese merhaba arkadaşlar. William Shakespeare tarafından kaleme alınan ''Romeo ve Juliet'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

Birçok ülkenin halk öyküleri içinde yer alan, bilinen bir aşk temasını ele alan kitap, birbirine düşman iki ailenin gençlerinin birbirini sevmesini anlatır. Montague ailesi ve Capulet ailesi birbirine düşmandır. Romeo, Montague ailesinin oğlu, Juliet ise Capulet ailesinin kızıdır. Romeo önceleri Rosaline adında başka bir kıza aşıkken, katıldığı bir baloda Juliet'i görür görmez ona vurulur. Olayların seyri bu andan itibaren başlar. Bu oyunda, yalnızca iki gencin umutsuz aşkları değil, her yaştan insanı derinden etkileyen ilişkileri konu alınır.

Romeo ve Juliet, bir Rönesans oyunudur. Rönesans sanatçılarının sanatta, mimarlıkta ve felsefedeki uyum, denge, simetri anlayışı bu oyunda da mevcuttur. Karakterlerin psikolojik ve teatral açıdan ele alınışı muazzamdır. Oyunun bir sahne haricindeki diğer sahneleri Verona surları içinde geçer. Verona'nın alanları, sokakları, bahçeleri İtalyan ressamlarının tasvir ettiği gibi dengeli ve ölçülüdür.

Aşk, nefret, hoşgörü, mutluluk, saflık, şehvet, ölçülülük, ölüm gibi duyguların yoğun biçimde işlendiği kitapta Romeo'nun şiddetli istekleri, Rahip Lawrence'in sağduyusu ön plandadır. Juliet ve Romeo'nun aşkında her iki sevgili de birbirini göz kamaştıran bir ışık olarak görür. Her ikisi de, ay ışığı ile gümüşlenmiş bir gecede konuşurlar. Juliet balkonda, Romeo balkonun altındadır. Juliet'e göre Romeo hep gece gelen, ama ışık getiren biridir.

Bu oyun, yarı karanlıkta yaşamış olan genç aşıkların tragedyasıdır. Muhteşem bir dille anlatılan bu tragedya, romantik atmosferiyle ve gerçekçi bir anlayışla işlediği insan ilişkileriyle büyük ses uyandırmış bir sahne şiiridir. Dört kez yayımlanan bu eserin en güvenilir olan baskısı 1599 yılında yayımlanan ikinci baskısıdır. William Shakespeare bu eserini yayımlarken Arthur Broke isimli şairin 1562 yılında yazdığı Romeus and Juliet adlı şiirinden esinlenmiştir.

Anlatım dili ve konusuyla oldukça ilgi çekici olan eser Özdemir Nutku'nun muhteşem çevirisiyle okurlara sunulmuştur. İş Bankası Kültür Yayınları'ndan okuduğum ve beni fazlasıyla sarsan bu şahane eseri mutlaka okumanızı tavsiye ederim arkadaşlar.

Altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

''Ah, uzaktan nazik görünen aşk nasıl da acımasız ve kaba denendiğinde!''

''Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek?''

''Adın ne değeri var? Şu gülün adı değişse bile, kokmaz mı aynı güzellikte?''

Bol kitaplı günler, sevgiyle...

Comments


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page