top of page

QUICK CUT


Güzel bir yaz gününden herkese merhaba arkadaşlar. Sait Aytemur'un kaleminden ''Quick Cut'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

1984 yılında reklamcılığa başlayan Sait Aytemur, Manajans'ta genel müdür ve 3. Kuşak'ta ajans başkanı olarak görev yapmıştır. Reklamcılık serüvenini Alice BBDO şirketinde genel müdür olarak noktalamıştır. ''Reklamın İyisi Kötüsü Olmaz'', ''Alametler Farikalar'' isimli kitapları yayımlanmıştır. Nesli Çölgeçen'le birlikte ''Oyunbozan'' filminin senaryosunu yazmıştır.

Quick Cut, reklamcıların yaşamlarını ele alır. Kısa süreye çok şey sığdırılmış bir film gibidir onların yaşamı. Sait Aytemur bu kitabında baştan sona kadar reklamcılık kariyerini anlatır. Reklamcılık mesleğine sıfırdan başlayarak genel müdürlüğe yükselişini, gecesini gündüzüne katarak bu sektörde ilerleyişini, Londra'daki staj günlerini, katıldığı toplantıları, yaratıcılık ve azimle başarılarına başarı katışını bir solukta okuyacağınız, sade ve akıcı bir dille anlatılmış müthiş bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Gerçek yaşam hikayelerinden ya çok iyi, ya da çok kötü senaryolar çıkar. Önemli olan bu işi yapacak gelecek kuşakların hayatlarından 'iyi senaryolar' çıkmasıdır.

Sait Aytemur, zorlukların gerçekten eğitici olduğunu vurgular. Sabırlı olmak, anlamaya çalışmak, anlamak, anlatmak ve tekrar anlatmak reklamcılık sektöründe çok önemlidir. Reklamcılık, iyi ve kötü sürprizlerin mesleğidir. Dayanıklı ve akıllı olmak esastır. Yaşam devam ettiği müddetçe, koşullar ne olursa olsun önemli olan 'o an' ve 'o anki iştir'.

Stephen King'in krizleri 'problem + fırsat' olarak tanımlayışından yola çıkarak karşımıza çıkan sorunları fırsata dönüştürmenin yolları anlatılır. Daha keyifli şeyler yapmak için özgür kalabilmenin önemine yer verilir.

Sait Aytemur'a göre pazarlama ve reklam konusundaki en iyi okul olduğunu düşündüğü yer Türkiye'dir. Hayat konusundaki okulun da Türkiye olduğunu düşünen yazar, Türkiye'de Türk olmanın yeterince zor olduğu görüşündedir.

Kendi hayatından, tecrübelerinden anekdotlar sunarak okurun keyifli ve verimli zaman geçirmesini sağlayan yazar, aynı zamanda pek çok önemli düşünür ve kitaplardan da alıntılar yaparak kitabını daha etkili ve faydalı hale getirmiştir. Özellikle George Orwell'in ''1984'' romanını anımsatacak şekilde sunduğu cümle ve Erasmus'un ''Deliliğe Övgü'' eserindeki ana temanın açıklanışı müthişti diyebilirim.

Kitapta altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

''Dibe vuranın dipten yüzeye çıkması kolay olmuyor.''

''Küçük alanlarda iyi kitap okunur, iyi televizyon izlenir. Dar alanlarda dikkat dağılmaz.''

''Yaşamak ve mücadele etmek zorundayız. Krizler gelir geçer. Önümüzdeki duran işe yoğunlaşmalıyız.''

''Karşımızdaki kişinin savını, ondan daha iyi dile getirmek; böylece, onu çok iyi anladığımızı hissettirmek.''

''Tesadüflerle işbirliği yapın!''

''Küçük bir adımla başlayan çok uzun bir yol!''

''İnsanlar niye acı çekmek zorunda? Hayat içinde pırıltı ve umut olan insanlara niye şans tanımaz?''

''Yaratıcılık, herkesin her gün gördüğünü farklı yorumlamaktır.''

''Duygunun ağır bastığı noktada akıl geri planda kalabilir. Önemli olan 'dengeyi' koruyabilmektir.''

''Palyaço insanları güldürmek için 'ben komiğim' demez, onlarda gülme tepkisi uyandıracak komikliği yaparsa insanlar ona güler.''

Bol kitaplı günler, sevgiyle...


Comments


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page