top of page

MUHTEŞEM GATSBY


Yaz mevsiminin son günlerinden herkese merhaba arkadaşlar. F. Scott Fitzgerald tarafından kaleme alınmış ''Muhteşem Gatsby'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

1920'li ve 1930'lu yıllarda, Amerika'da kültürel anlamda bir değişim yaşanıyordu. Yeni bir müzik türü ve yeni bir eğlence anlayışı ortaya çıkmıştı: Caz müziği ve dansı. İnsanların eğlence anlayışı büyük, ihtişamlı ve görkemli partilerle şekilleniyordu. Kitap, işte böyle bir dönemde geçmektedir.

''Muhteşem Gatsby'', Fitzgerald'a ismini kazandıran yapıtlarından biridir. 1920'li yılların Amerikasında geçen kitapta her şey fazlasıyla gösterişli ve renk cümbüşü içindedir. O dönemin en önemli özelliği insanın parasıyla ölçülmesi ve değer kazanmasıdır. Zenginliğin tanımı ailelere göre yapılmaktadır. İnsanlara doğuştan mı yoksa sonradan mı zengin oldukları sorulmaktadır. Bu fark, ön yargıyı ortaya koymaktadır. Gatsby adındaki karakterin malikanesinde verdiği partiler döneme damgasını vurmaktadır.

Hikaye Nick karakteri tarafından bizlere anlatılmaktadır. Partilerin özelliği, partilere kimsenin davetli olmamasıdır. Partilere herkes davetsiz bir şekilde, şehrin herhangi bir yerinden çıkıp gelebilmektedir. Fakat bu partilere davetiyeyle giden tek biri vardır. O da hikayenin anlatıcısı Nick'tir. Bunun nedeni de kitabı okudukça sonradan gün yüzüne çıkmaktadır.

Gatsby'nin partilerine katılan insanların büyük çoğunluğu Gatsby'i tanımamaktadır. Fakat verdiği partiler her zaman konuşulmaktadır. İşin ilginç yanı mesleği, hayatı ve dış görünüşüyle ilgili her şeyin Gatsby'i asla tanımayan insanlar tarafından konuşulmasıdır. Nick, ev sahibi Gatsby'e ulaşıp daveti için teşekkür etmek istemektedir. Böylelikle Gatsby ile birebir tanışabilme ayrıcalığına sahip olmaktadır. Nick ve Gatsby'nin tanışmasının ardından olayların seyri değişmektedir. Nick ve Gatsby komşudur fakat aralarındaki sosyal sınıf farklılığı fazladır. Buna aldırış etmeden Gatsby, Nick ile arkadaşlığını, dostluğunu devam ettirmektedir.

Gatsby, gösterişli partileri düzenlemeden beş yıl önce bir subay olarak görevini yapmıştır ve savaşa katılmadan önce bir kıza aşık olmuştur. Daisy adındaki bu kız dünyalar güzeli ve varlıklı bir kızdır. Bu kız aynı zamanda Nick'in kuzenidir. Savaşın patlak vermesi sebebiyle Daisy ve Gatsby'nin yolları ayrılır. Birkaç mektuplaşmadan sonra görüşemez olurlar. Gatsby o dönemde kendini maddi açıdan sıfırdan yenilemeye çalışmaktadır Daisy'e ulaşabilmek için. Böylelikle Daisy, Gatsby için bir saplantı haline gelir.

Daisy'e olan aşkı yüzünden Gatsby hayatını baştan yaratır, şu an bulunduğu konuma kendi çabalarıyla yıllarca uğraşarak gelmiştir. Komşusu ve dostu Nick'ten Daisy ile bir buluşma ayarlamasını rica eder. Böylelikle beş yıl sonra yeniden Daisy'i görebilecektir. Gatsby ve beş yıl önceki aşkı Daisy, Nick'in evinde kaşılaşır. Fakat Daisy, Tom adında çok varlıklı biri ile evlidir. Bakalım her şey yıllar önce kaldığı yerden devam mı edecek yoksa artık her şey için çok mu geç? Okuyup görün isterim.

Kitapta anlatılan yeşil ışık sembolü de romantik ve ilgi çeken ögelerden biriydi. Gatsby'nin evinin karşısında bir yeşil ışık yanmaktadır. Bir deniz feneridir bu. Bu fener, Gatsby için çok kıymetlidir. Bir umut ışığıdır onun için. Niçin öyle olduğunu da okuyup görmenizi isterim.

Toplum yozlaşmasının gözler önüne serildiği kitapta, eğlence olunca herkesin bir arada olduğu, hüzün ve keder olunca sessizlik kavramının ortaya çıkıp insanların yok olduğu müthiş bir şekilde okuyucuya aktarılıyor. Bu, okurken beni en çok etkileyen kısımlardan biri olmuştu. İyiyle kötünün, sınıf ayrılıklarının, ırkçılığın kıyaslamasının yapıldığı bu kitabı okuduktan sonra Buz Luhrmann'ın yönetmenliğini yaptığı ve Leonardo Dicaprio'nun Gatsby karakterini canlandırdığı filmini izledim. Oyunculuğun şahane olduğu inanılmaz güzel bir filmdi. Kitabı okuduktan sonra filmini de izlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum.

Kitapta altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

''Birisini eleştirmeye kalkıştığında şu dünyada her insanın senin sahip bulunduğun ayrıcalıklara sahip olmadığını hiç aklından çıkarma.''

''Yargını kendine saklamak, çok büyük bir umut meselesidir.''

''Yirmi birinde sınırlı da olsa parlak bir mükemmeliyete eriştiği için, ardından gelen her şeyde düş kırıklığına uğramış adamlardandı.''

''Hem içinde hem de dışındaydım, yaşamın durmak bilmez çeşitliliği karşısında hem büyüleniyordum hem de tiksiniyordum.''

''Özellikle West Egg, bugün bile benim en tuhaf düşlerimde kendini gösteriyor. El Greco'dan bir gece sahnesi gibi görüyorum orayı: İç karartıcı, basık bir gökyüzünün ve feri kaçmış bir ayın altında büzülüp kalmış hem geleneksel hem tuhaf görünümlü yüz ev.''

''Böylece akıntıya karşı kürek çekerek, durmaksızın geçmişe doğru sürükleniyoruz.''

Akıcı, sade, bol betimlemeli anlatımı ve eşsiz kurgusuyla enfes bir eser ortaya koyan Fitzgerald kitabın sonunda okuyucuyu şaşırtmayı başarmıştır. Hiç tahmin edemeyeceğiniz bir sonla biten bu kitabı okumanızı mutlaka tavsiye ediyorum arkadaşlar. Ardından da filmini izlemeyi sakın unutmayın derim. Bol kitaplı günler, sevgiyle...

Kommentare


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page