top of page

MILENA'YA MEKTUPLAR


Güzel bir bahar gününden herkese merhaba arkadaşlar. Bugün Franz Kafka'nın kaleminden ''Milena'ya Mektuplar'' kitabının yorumunu paylaşacağım sizlerle.

Milena ve Kafka'nın arkadaşlıkları, Milena'nın Kafka'nın eserlerini Çekçeye çevirmesiyle başlar. Milena, Viyana'da yaşayan evli, yetenekli ve etkileyici bir gazetecidir. Kafka'nın ise başından iki nişan geçmiştir. İş görüşmeleriyle başlayan mektuplaşmaları zaman geçtikçe aşk ilişkisine dönüşür. Kafka ve Milena'nın ortak özellikleri hasta olmalarıdır. Kafka tüberküloz hastasıdır. Bu hastalığa Milena ile tanışmadan önce tutulmuştur. Hastalığı süresince yazılarını yazmaya devam eder. Milena ile mektuplaşmak Kafka için bir umut, bir ışık olmuştur. Milena evli ve uzakta bir yaşam sürdüğü için, Kafka için imkansız bir aşktır. Ancak bu aşkına gün geçtikçe daha çok bağlanır ve her gün aksatmadan ona mektup yazar. Mektuplarında Milena ile Viyana'da yüz yüze görüştüğü dört günden bahseder. Milena, Kafka'yı her seferinde Viyana'ya davet etse de Kafka gitme kararına olumlu bakıp bir süre sonra bu kararından vazgeçmektedir. Mektuplarda geçen konular genellikle Milena'nın hastalığının seyri, güncel olaylar, savaşlar ve Milena'nın Kafka'ya gitme hayalleridir. Mesafelerin Milena'da oluşturduğu acı derindir ve bunu her fırsatta dile getirir. Kitap, yalnızca Kafka'nın Milena'ya yazdığı mektuplardan oluşsa da Milena'nın Kafka'ya duyduğu aşk Kafka'nın mektuplarından bellidir.

Aşkı, sevgiyi sonuna kadar içinizde hissedeceğiniz bu eser öyle samimi öyle naif ki okuyucuyu derin bir sakinliğe sürüklüyor. Franz Kafka'nın genel olarak eserlerinde çizdiği karamsar tablo, bu eserindeki mektuplarına da yansıyor. Kafka'nın hasta olduğunu göz önünde bulundursam da acı çekmekten hoşlanan bir yanının da olduğu düşüncesindeyim. Viyana ve Prag arası mektuplarla yaşanan tutkulu bir aşk hikayesinin anlatıldığı bu eseri okumanızı tavsiye ederim.

Kitapta altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

''Mektuplarında kelimelerinle kahkahan arasında debeleniyorum, sonra yalnızca bir kelimeyi duyuyorum ve o da benim özüm: korku.''

''Dünyam çöküyor, dünyam yeniden inşa ediliyor.''

''Çöküşten şikayet etmiyorum, dünyam zaten çökmek üzereydi, şikayetim onun kendini yeniden inşa etmesinden, şikayetim güçsüzlüğümden, şikayetim doğmuş olmaktan, şikayetim güneş ışığından kaynaklanıyor.''

''İnsan aslında neye sahip olduğundan haberi bile olmayan bir kapitalisttir.''

''Kimsem yok burada, hiç kimsem, korkumdan başka, onunla birbirimize kenetlenip geceler boyu dans ediyoruz.''

''Ama ben dişlerimi sıkıp bizzat gündüz gözüyle gördüğüm gözlerinin karşısında her şeye dayanabilirim: uzaklığa, korkuya, endişeye ve mektupsuzluğa.''

''Eğer beni seviyorsa bu, zengin adamın fakirliği sevmesi gibi bir sevgidir. Senin onunla birlikte yaşadığın ortamda, ben gerçekten o koca evde, yılda bir kez alenen halının üzerinden geçmesine izin verilen bir fareyim ancak.''

''Ya benimsin, o zaman her şey güzel ya da seni kaybederim, o zaman her şey kötü olmaz; o zaman hiçbir şey olmaz, o zaman kıskançlık olmaz, üzüntü olmaz, endişe olmaz, hiçbir şey olmaz. Kuşkusuz bir insanın üzerine bu kadar çok şey inşa etmek sapkın bir şeydir, bu yüzden de korku temele sızmaya başlıyor, ama bu senin için duyulan korku değil, her şeyi senin üzerine inşa etmeye cesaret etmekten doğan korku.''

''Ölümü düşünürken korkuyorsun, öyle değil mi? Ben sadece acı çekmekten dehşet korkuyorum. Bu, kötüye işaret. Ölümü istemek, ama acıları istememek, kötüye işaret. Yoksa insan ölümü göze alabilir. İnsan da İncil'deki güvercin gibi gönderildi, yeşillik bulamayınca yine Nuh'un karanlık gemisine sığındı.''

''Ben en sessiz sessizliğe aidim, doğrusu bu benim için.''

''İçimde iki kişi savaşıyordu; biri gitmek isteyen ve diğeri gitmekten korkan; ikisi de benim parçam, muhtemelen ikisi de sersefil.''

''Mutsuz evlilikler yok, sadece yarım kalmış evlilikler var ve bunların yarım kalmasının sebebi, yarım kalmış insanlar tarafından yapılmış olmaları; gelişme halinde takılıp kalmış insanlar, hasattan önce tarladan sökülüp atılmış insanlar tarafından.''

Bol kitaplı günler, sevgiyle...

Comments


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page