top of page

KARABİBİK


Güzel bir Temmuz akşamından herkese merhaba arkadaşlar. Nabizade Nazım tarafından kaleme alınan ''Karabibik'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

Nabizade Nazım, Tanzimat Dönemi'nin ikinci kuşak yazarlarındandır. Bilim dergisi niteliğindeki Servet-i Fünun dergisinin de ilk yazarlarındandır. ''Karabibik'' eseri gerçekçi-doğalcı akımın ilk örneğidir. Türk edebiyatında köy ve köylü konusunu işleyen ilk yapıttır. Cümleler basit, sıradan, bir köylünün kullanabileceği yalınlıktadır. Yöresel konuşmalar, aslına bağlı kalınarak aktarılmıştır.

Eserdeki olayların geçtiği yer, Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı Beymelik köyüdür. Eserin başkarakteri Karabibik yoksul, hırslı, çalışkan bir köylüdür. Babası ölünce Karabibik'e on iki dönümlük bir tarla miras kalır. Dört dönümünü askerlik bedeli olarak kullandığı için sahip olduğu tarla sekiz dönümlük verimsiz, taşlı ve yabani otlarla kaplı bir yerdir. Komşusu Yosturoğlu, Karabibik'in bu sekiz dönümlük tarlasına göz diker. Bu yüzden araları pek iyi değildir. Karabibik, her yıl Koca İmam'ın öküzlerini kiralayıp tarlasını o şekilde sürer. Otuzlu yaşlarında olan kızı Huri'yi, Koca İmam'ın kayınbiraderine vermeyi düşünür. Böylelikle Koca İmam'ın öküzlerini para vermeden kullanabilecektir. Fakat bir gün, Koca İmam'ın kayınbiraderinin başka bir kızla evleneceğini öğrenir. Bunun üzerine Temre köyünde yaşayan Yani isimli Rum tüccardan yüksek faizle borç alarak bir çift öküz alır. İyi geçinemediği komşusu Yosturoğlu'nun yeğeni Hüseyin, kızı Huri'yi sever. Karabibik, kızını Hüseyin'le evlendirir ve sonraki zamanlarda da tarlasını verimli hale getirir.

Kitapta Karabibik'in hayatı, hem fiziksel çevre detaylarıyla tasvir edilerek hem de Karabibik'in ruhsal durumu incelenerek aktarılır. Karabibik'in ruhsal durumu fiziksel çevre kadar önemlidir. Karabibik'in komşularıyla ve kızıyla olan ilişkisi yöresel konuşmalar etrafından anlatılır. Kızını evlendirmek ve sekiz dönümlük tarlasını verimli hale getirmek için çabaları akıcı bir dille okura anlatılır.

Yirmi dokuz yaşında verem hastalığından vefat eden yazarımız keşke daha çok yaşasaydı da daha nice eseri bizlerle buluştursaydı. İlk olarak lise yıllarımda okuduğu bu şahane eseri aradan yıllar geçtikten sonra ikinci kez okudum. Akdeniz yöresindeki yaşantının sıcacık, samimi bir dille anlatılışını çok sevdim. Keyifli bir okuma oldu. Sizlere de tavsiye ederim.

Bol kitaplı günler, sevgiyle...

Commentaires


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page