top of page

KAR TANESİ SAKLADINSA BENİ KALBİNDE


Güzel bir eylül akşamından herkese merhaba arkadaşlar. Halil Onur Ezcan'ın kaleminden çıkan ''Kar Tanesi Sakladınsa Beni Kalbinde'' kitabının yorumunu paylaşacağım bugün sizlerle.

Dilerseniz ilk olarak yazarımızı tanıyarak başlayalım. Aslen Kırklareli Babaeskili olan Halil Onur Ezcan 35 yaşındadır. Türk Standardları Enstitüsü'nde makine yüksek mühendisi olarak çalışmaktadır. İnsanlığın içindeki iyiliği görmeyi ve onları en iyi versiyonlarına ulaştıran olasılıklar üzerine kitaplar yazmayı seven yazar, ilkokuldan beri yazmaktadır. Kendisiyle yaptığım sohbet sırasında söylediği cümleleri sizlere şu şekilde aktarmak isterim: ''Hayatta görüp yapmak istediklerimi gerçekleştirebildiğim bir dünyayı kurgulamak içimdeki yazma hevesini körüklüyor. Yazma yeteneğimi de bu şekilde keşfettim. Kurguladığım dünya beni mutlu ettikçe kendimden bir parça taşıyan karakterler yarattım. O karakterler ile dünyayı değiştirdiğimi ve dünyanın iyilik ve adalet dolu bir yer haline geldiğini hayal ettim. Bu da beni bir yazar yaptı.'' Sayısal bir ruhun sözel bir ruhla birleşiminin müthiş bir örneği olan makine mühendisi bir yazar var karşımızda. Böyle bir ruhtan çıkan eserin de enfes olması şaşırtıcı değil tahmin edersiniz. Hayatın keşmekeşi içerisinde zamansızlıktan yakınan bizler için kendi mesleğini icra etmenin yanı sıra bir kitap yazan yazar sayesinde ilham bulmamız kaçınılmaz.

Mert, cesur ve kahraman ruhlu bir genç olan Ali'nin, ilkokul arkadaşı olan Gizem ile Gizem'in babasının tayininin çıkması nedeniyle yolları ayrılır. Küçük yaşta ayrı düşen Gizem ve Ali'nin yolları yıllar sonra tesadüfen üniversitede kesişir. Gizem'e saf bir aşk besleyen Ali'nin Gizem tarafından fark edilmesi mümkün değildir. İlkokuldaki sevecen, düşünceli Gizem'in yerini kibirli ve önyargılı bir kız almıştır. Bu süreçte Ali'nin en büyük destekçisi üniversite arkadaşı Özgün'dür. Geçirdiği bir kaza sonrası yaşadığı tecrübe ve aldığı terapi seansları sonucu hayatın anlamını sorgulamaya başlayan Özgün'ün öncülüğünde yolları kesişen insanlar büyük ve önemli bir değişimle gerçek bir kahramana dönüşecek ve dünyayı olduğundan daha iyi bir yer haline getireceklerdir.

Yazar, felsefik bir altyapısı olan kitabında kahramanlar aracılığıyla sorular sorarak verdiği ilgi çekici, sıradışı cevaplarıyla okura seslenir. Mistik kurgusuyla merak uyandıran kitapta birbirleriyle bağlantılı olan kahramanlarla yola çıktığınız için kendinizi kitabın bir diğer karakteri olarak düşünmeniz ve gizemi çözmeye çalışırken bulmanız kaçınılmaz.

Hayatın anlamını bulmaya yönlendiren bu kitapta iyiliğin, saflığın, güzelliğin iyileştirici ve mucizevi gücüne şahit olacaksınız. Hayata dair pek çok öğretici cümlelerin yer aldığı bu kitap sayesinde cesaretin, gizemin, ilhamın, umudun tadına varacaksınız. Sonuçtan çok sürecin önemli olduğunu, bilmekten çok bildiğini uygulamanın harekete geçiren yönünü, mükemmeli aramadan ona nasıl ulaşılabileceğini, adaletin gerçekte ne olduğunu, dışa değil öze odaklanmanın değerini, hatalı, kusurlu bir hayatın güzelliğini okudukça keşfedeceksiniz.

Bol açıklama ve tanımlamalar içeren kitap matematiksel terimler ve termodinamik üzerinden olayın iç yüzünü anlamamız için bizlere ışık tutmaktadır. ''Altın oran'', ''palindrom'' gibi terimlerin ne olduklarına dair fikri olmayan arkadaşlarım için bu kitap bir araştırma niteliğinde de olacağı için oldukça faydalı olduğunu söyleyebilirim. Kitapta bir başka ilgimi çeken kısım da anlatılan hikayelerle örnekleme yapılmasıdır. Fırtınada uyuyan kahya ve deniz yıldızı gibi hikayelerle kitap daha tatlı hale gelmektedir. Anlatımı oldukça sade ve anlaşılır olan bu kitabın çok sayıda sayfa içermesi gözünüzü korkutmasın. Akıcı dili sayesinde kısa sürede bitirebileceğinizi düşünüyorum.

''Önyargı''nın yoğun bir şekilde işlendiği kitapta kahramanlar aracılığıyla bu duygunun bertaraf edilişi sanırım en sevindirici nokta oluyor. Çocukluk anılarının saflığı, temizliği ve o zamanlara duyulan özlem ile içimizdeki çocuk ruhu yeniden uyandırıyor. Bazen de kim olduğumuza dair sorularla bize aslında kim olduğumuzu hatırlatacak şeylere ihtiyaç duyuşumuz gözler önüne seriliyor. Duygularını ifade edemeyen kişinin içindeki cevherle birlikte yok olacağını, bu yüzden bir an evvel eyleme geçmesinin gerekliliği vurgulanıyor. Herkesin içinde bir yerlerde saklı olan iyilik duygusunun su yüzüne çıkmasına ve umut tohumlarının yeşermesine vesile olacak bu muhteşem kitap ile hayatın derin anlamını bulmaya hazır olun. Kesinlikle ama kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum arkadaşlar. Kendinize çok şey katacak ve farklı bir bakış açısı kazanacaksınız.

Kitapta altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

''Hayatı anlatan gerçek bir kitap ancak ikinci kez okunulduğu zaman bütünüyle anlaşılabilen bir kitaptır.''

''Özel olanı, değerli olanı bulmak, onu tanımak ancak içindeki saflığı muhafaza edenlerin hakkıdır.''

''Büyüdükçe her şey bu kadar karmaşıklaşmak zorunda mıydı ki? Oysa küçükken her şey ne kadar da kolay ve basitti.''

''Duygularını çok iyi ifade etmeyi öğrenebilmeli yoksa içinde taşıdığı bu cevherden kimsenin haberi olmayacak.''

''Herkesin içinde bir yerlerde mutlaka iyilik vardır.''

''Aslında olduğun kişiye dönüşebilmek için ataletini yenmelisin.''

''Değer insanın kendi gözündeki karşılığıdır, bir başkasının gözündeki değil.''

''Köprüden uçan bir aracı kurtardığında, yere çakılmakta olan bir uçağı son anda kontrol altına aldığında ya da dünyayı bir meteordan kurtardığında kahraman olmadı Süpermen. Çünkü bunlar zaten onun yapması gereken görevleriydi. Süpermen sevdiği kadın uğruna güçlerinden vazgeçmeyi göze aldığı an gerçek bir kahraman oldu.''

''Özel olmak, inandığın bir şey uğruna tüm dünyaya meydan okumak demektir. Çünkü özel olmak demek mutlak kaybedeceğini düşündüğün bir savaşa bile girmek demektir.''

''Yanlarımızda gitarlarımız ve bitmek tükenmek bilmeyen umutlarımız...Sahi başka bir şeye gerek var mıydı ki zaten?''

''Videoda gördüğüm beni, ben tanımıyordum.''

''Birini bir kez böylesine içten, böylesine derinden tanıdın mı artık o senin bir parçan olur. Onun üzüntüsü senin ızdırabın, onun mutluluğu senin keyfin olur.''

''Müzik demek insanları tanımak demektir. Onları tanıdığın için onlarla bir bağ kurarsın. Onlarla kurduğun bağ seni kendi gerçekliğinden çıkarır ve hepimizin gerçekliğine taşır. Artık sen o ortak bilince aitsindir. Onların hayallerine dokunur, umutlarınla dans eder, yemyeşil kırlarda sevinçlerini dörtnala sürersin. Tanıdığın birini terk edemezsin Eylül.''

''Hayat ne kadar yaşadığın değil, onu ne ölçüde yaşadığın kadardır.''

''Sorun gerçeği görmek ya da duymak değil buna hazır olup olmadığında gizlidir.''

''Bir yeri gerçekten sana ait yapan, o yerin senin kafanda çağrıştırdığı duygular ve hafızanda yer eden anılardır.''

''Çünkü iyilik demek her bir hareketin, her bir davranışın kendisine değil özüne odaklanmak demektir.''

''Çünkü hayat demek olasılık demekti.''

Aristoteles'in de dediği gibi ''Umut, insanları uyandıran bir rüyadır.''

Kitaplarınız ve umudunuz bol olsun, sevgiyle...

Commentaires


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page