İNSAN NE İLE YAŞAR

Şubat ayından herkese merhaba arkadaşlar. Rus edebiyatının muhteşem yazarlarından Lev Tolstoy'un kaleminden ''İnsan Ne İle Yaşar?'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

Kitap, okurun manevi dünyasına hitap eden ''Yaşamın Manası'', ''İnsana Ne Kadar Toprak Lazım?'', ''Bey Ve Uşağı'' ve ''İnsan Ne İle Yaşar?'' isimli dört öyküden oluşmaktadır.

''Yaşamın Manası'' öyküsünde bir kral, üç önemli sorunun cevabını bulmak ister. Bir işe ne zaman başlayacağını, kimi dinleyeceğini ve yapması gereken en önemli şeyin ne olduğunu bilmek için bilgelere danışır. Fakat aldığı cevaplar onu tatmin etmeyince bilgeliğiyle ünlü bir münzeviye danışmaya karar verir. Münzeviye ulaştığında onun kovuğunun önüne çiçek tarhları kazdığını görür, sorularını sorar, fakat cevap alamaz. Münzevinin çok yorulduğunu görüp, ona yardım için toprağı kazmaya başlar. Vakit epeyce geçtikten sonra yaralı bir halde onlara doğru gelen bir adam görür. Kral, adamın yaralarını sarar, iyilik yapar. Daha sonradan öğrenir ki bu adam, kardeşini astırdığı ve mallarını elinden aldığı için kraldan öç almaya gelmiştir. Ancak kral, akşama kadar münzeviye toprak kazmaya yardım ettiği için öç almaya gelmiş kralı öldürememiştir. Çünkü kralın muhafızı tarafından yaralanmıştır. Yaralı adam, kralın ona iyilik yapıp yaralarını sarması üzerine onun kölesi olmak istediğini söyleyerek, onunla geçmişten gelen küslüğünü bitirmek ister. Bu sırada kral, münzeviye sorduğu soruların cevaplarını almak istediğini söylediğinde, münzevi onun zaten tüm cevapları aldığını söyler. En önemli vakit, içinde bulunduğumuz andır. En önemli kişi, kiminle birlikteyseniz odur. En önemli iş ise iyilik yapmaktır.

''İnsana Ne Kadar Toprak Lazım?'' öyküsünde, Pahom adı verilen bir çiftçinin topraklarına toprak katmak için sürekli yer değiştirmesi konu edilir. Sürekli zengin olma hayalleri kuran Pahom, en sonunda aç gözlülüğünün cezasını çeker ve kendisini hazin bir sona sürükler.

''Bey Ve Uşağı'' öyküsünde, varlıklı bir çiftçi olan Vasili'nin, uşağı Nikita ile birlikte bir koruluk satın almak üzere Goriçkino'ya yolculukları sırasında yaşadıkları anlatılır. Yolculukları esnasında kaybolurlar. Kar denizine saplanan Vasili ve uşağı Nikita'nın artık geri dönebileceklerine dair umutları kalmamıştır. Bu dünyada işlemiş oldukları günahlar gözlerinin önünden bir film şeridi gibi geçer. Sahip olduğu topraklarla yetinmeyip, çetin hava şartlarında koruluk almak için yola çıkan Vasili'nin aç gözlülüğü onun sonunu getirmiştir. Uşağı Nikita ise köylüler tarafından bulunup kurtarılmıştır. Bu öykü ile de manevi değerlerin maddi değerlerden üstünlüğü vurgulanmıştır. Bilinmezlik içindeki öbür dünyaya dair sorgulamalar konu edilmiştir.

''İnsan Ne İle Yaşar?'' öyküsünde Simon adı verilen fakir bir ayakkabı tamircisinin, bir türbenin kenarında çıplak ve soğuktan donmak üzere olan genç bir adama rastlaması ve onu evine alıp yiyecek ve giyecek ihtiyacını karşılaması anlatılır. Simon, kimsesi olmayan bu genç adama öyle acır ki kendi işini ona da öğretip, yanında kalfa olarak çalıştırmaya başlar. Mihael adı verilen bu genç adam altı yıl boyunca Simon ve ailesiyle birlikte yaşamaya başlar. Bu altı yıl boyunca yüzü sadece üç kez gülen ve ışık ile dolan Mihael'in aslında Tanrı tarafından cezalandırılan bir melek olduğu anlaşılır. Üç gerçeği öğrenmek için yeryüzüne gönderilmiştir. İnsanın içinde ne vardır? İnsana verilen ve verilmeyen nedir? İnsan ne ile yaşar? İnsanın yüreğinde sevginin egemen olduğu, insana kendi gereksinimlerinin bilgisinin verilmediği, insana hayat veren tek şeyin sevgi olduğu vurgulanır. ''Seven Tanrı'ya; Tanrı, sevene yaklaşır. Sevgiyi var eden sadece O'dur çünkü.''

İnsani değerlerimizi hatırlamamıza vesile olan, birbirinden değerli ve güzel mesajlar içeren dört öyküde de manevi değerlerin üstünlüğü konu edilir. Bu kısa öykülerde Tolstoy insan doğasındaki iyilik ve kötülüğe, aç gözlülük, bencillik ve paylaşımcılığa yer vererek okuru manevi bir yolculuğa çıkarmıştır. Eserlerinde çiftlik hayatı ve köylülerin yaşamlarının ağır basmasıyla halktan, samimi bir anlatım ortaya çıkmıştır. Ustalıkla işlediği konular, akıcı ve sade bir dille ele alınmıştır. Kalem gücünün muhteşemliğini tartışmaya gerek bile duymadığım, Rus edebiyatının muazzam yazarı Tolstoy'un ibretlik dersler verdiği bu eseri mutlaka ama mutlaka okumanızı tavsiye ederim arkadaşlar.

Bol kitaplı günler, sevgiyle...