GÜNLÜK YAŞAMIN PSİKOPATOLOJİSİ

Güzel bir yaz gününden herkese merhaba arkadaşlar. Sigmund Freud'un kaleminden ''Günlük Yaşamın Psikopatolojisi'' isimli kitabın yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

Psikanaliz yönteminin babası diyebileceğimiz Freud tıp, sosyoloji, psikoloji, felsefe, antropoloji, dilbilim, estetik gibi insani bilimi derinden etkileyen pek çok alanda mihenk taşı olarak nitelendirilebilecek bir eser ortaya koymuştur. Bu eser Freud'un belki de en özgün eserlerinden birisidir.

Özel adların unutulması, yabancı dilden sözcüklerin unutulması, adların ve sözcüklerin diziminde yaşanan unutkanlıklar, çocukluk anıları ve gizlenmiş anılar, dil sürçmeleri, okuma ve yazım hataları, izlenim ve tasarıların unutulması, sakarlık ve yanılgı, kazai ve semptomatik davranışlar, hatalar, parapraksiler birleşiği, kararlılık, kötü şansa inanma ve boş inançlar olmak üzere on iki farklı başlık altında anlatılmıştır. Kitap, Freud'un çalışma yöntemlerini ve günlük yaşamımızın belirgin davranışlarını açıklamakta kullandığı, laboratuvarında yaptığı buluşları gözler önüne sermiştir.

Zihni meşgul eden durumla bağlantılı olan bir şeyin unutulmasının normal olduğunu vurgulayan Freud, bastırılmış duyguların bilinçaltının derinliklerine inerek günlük yaşamda su yüzüne çıktığını kendi deneyimlerinden ve çevresinde gözlemlediklerinden yola çıkarak okura sunmuştur. Parapraksislerin rahatsızlık veren itici güçten kaynaklandığı üzerinde durmuştur.

Unutulan adlar, yapılan hatalar bireyin içindeki kişisel komplekse dokunarak ortaya çıkar. Adla kişi arasındaki ilişki beklenmedik bir ilişkidir ve yüzeysel bir çağrışımla ortaya çıkabilecek türdendir. İsmin unutulması sadece güdüleyici güçlerden değil, sessel ve vurgusal benzerliklerden de kaynaklanmaktadır. Freud'a göre; kendimize özel sandığımız bir ada başkasının sahip olduğunu duyduğumuzda içimizde engelleyemediğimiz bir rahatsızlık duygusu oluşur. Rahatsızlık veren kompleksler arasında en etkileyici olanları kişisel, ailevi olanlar ve işle ilgili olanlarıdır. Adlar yıkıcı etki neticesinde imgesel adlar haline dönüşebilir.

''Çocukluk anıları ve gizlenmiş anılar'' başlıklı yazıda belleğin kendisine sunulan izlenimlerden bir seçim ya da ayıklama yaptığından bahsedilir. ''Dil sürçmeleri'' başlıklı yazıda ise isim veya sözcük bulmakta zorlanıldığında nesne ve olayları dolaylı anlatma durumuna bir diğer deyişle parafaziye değinilerek bu konu örneklerle ve yapılan incelemeler analizlerle ortaya konulur. Söylenmek istenen sözcüğün zıttıyla yer değiştirmesi sık rastlanılan bir durumdur ve böyle bir durumda belirli ruhsal etkinliklerin varlığı kesindir.

Kaybedilen eşyaların bastırılmış bir düşünceyi sembolize edebileceğinden bahsedilir. Gözlemlenmemiş bir yanlışın, kasıtlı bir şekilde yapılan bir saklama ya da bastırmanın yerine geçtiğinden bahsedilir. Bir hatanın genellikle onunla ilgili bir psikolojik etkinliğin tahrik edici bir etkiyle karşılaşması sonucu ortaya çıktığı anlatılır. Başlıklar altında anlatılan tüm hataların psikolojik eğilimlerimizden kaynaklanan süreçlerden kaynaklanan bir problem neticesinde ortaya çıktığı vurgulanır. Psikanaliz yardımıyla insanın gizli eğilimleri açığa çıkarılır.

Kitapta altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

''Her şeyi anlamak, her şeyi affetmektir.''

''Çok dürüst olarak anılan insanların bile büyük çoğunluğunda, para ve mülk söz konusu olduğunda, ikili davranışın izleri kolaylıkla görülebilir. Belki de, her şeyi ellerine almak isteyen bebeklerin o ilkel beslenme açgözlülüğü (bulduğunu ağzına götürme), uygarlık ve eğitim sayesinde kısmen de olsa aşılabilir.''

Freud'un yaptığı derin incelemeler sonucunda ortaya koyduğu pek çok örnekte görülen bilinçaltı çalışmaları sayesinde zihnin bilinmezliklerinde kaybolacak, parapraksislerin nedenlerini araştırırken bilinçaltının derinliklerine sürükleneceksiniz. Sade, akıcı anlatım dili ve içerdiği sayısız bilimsel çalışmaları sayesinde kitabı araştırarak, altını çizerek, notlar alarak ve keyifle okuyacağınızı düşünüyorum. Bu eseri kesinlikle tavsiye ediyorum.

Bol kitaplı günler, sevgiyle...