ETKİLİ İNSANLARIN 7 ALIŞKANLIĞI

Güzel bir Mart ayından herkese merhaba arkadaşlar. Stephen R. Covey tarafından kaleme alınan ''Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

      Proaktif olmak, sonunu düşünerek işe başlamak, önemli işlere öncelik vermek, kazan / kazan diye düşünmek, önce anlamaya sonra anlaşılmaya çalışmak, sinerji yaratmak, baltayı bilemek yedi alışkanlık paradigmasıdır. Her bir paradigma teknik olarak, günlük yaşamdan örnekler verilerek, deneyimlerden faydalanılarak, ünlü kişilerin sözlerine yer verilerek detaylıca açıklanır.

      Kitapta temel paradigmalardan söz edilerek, ilke merkezi ve kişisel misyon bildirimi üzerinde durulur. İstenilen sonucun üretilmesi Ü olarak, üretim yeteneği ÜY olarak tanımlanarak, Ü / ÜY dengesinden bahsedilir. Ne kadar fazla üretirsen, yaşama ne kadar fazla katkıda bulunursan o kadar etkili olursun.

       İçten dışa bir değişim, köklü bir değişimi gerektirir. Bunun için önce algılarımızı değiştirmeliyiz. Dünyayı olduğu gibi değil, olduğumuz gibi yani algıladığımız biçimde görürüz. Bu yüzden değişime bakış açımızı değiştirerek başlayabiliriz. Tutum ve davranışlarımızın yapraklarını kesmektense kökler üzerinde, bir diğer deyişle tutum ve davranışlarımızın kaynağı olan paradigmalar üzerinde çalışmalıyız.

      İnsanın kendisine yaptığı yatırım çok kıymetlidir. Bu açıdan kişi, kendini geliştirme aşamasında çok hassas olarak, sabır göstermelidir. Zorluklarla kazanılan bir şeyin değerini hiçbir şey veremez. Yalnızca bedelinin hakkı verilen şeyler değerlidir. Proaktif olmak edilgen değil etken olmayı gerektirir. Hayatta aktif bir rol almayı gerektirir. Daha verimli olmak, daha yaratıcı olmak, daha fazla yardımcı olmak proaktif bir yaklaşımla mümkündür. 

      Zihinsel ya da duygusal hastalıkların çoğu aslında bastırılmış anlamsızlığın belirtisidir. Bu anlamsızlık ya da boşluk logoterapi yöntemiyle tedavi edilir. Bu da kişinin bir yaşam misyonu ve hedefi belirlemesiyle mümkün olan bir tedavidir. Yaşam misyonu sayesinde zihin sorunlardan kurtulur ve fırsatlara açık hale gelir.

      Kitapta, kendi özümüz olan karakter etiği ve yüzeysel insan ilişkileri tekniği olan kişilik etiğinden bahsedilir. Temelde güçlü bir karakter ve köklü bir dürüstlük yoksa kısa süreli başarıların yerini başarısızlık alır. Bu açıdan ilke merkezi ve kişisel misyon bildiriminin temelinde dürüstlük olmalıdır.

      Yenilenmenin fiziksel, zihinsel, ruhsal, sosyal / duygusal olmak üzere dört boyutundan bahsedilerek hayata katılmanın yolları anlatılır. Çok kitap okumanın ve yazmanın dimağı düzenli olarak eğitmek ve geliştirmek bakımından katkılarından söz edilir. 

      Faydalı teknik ve yöntemleriyle, uygulamalarıyla çok şey öğrendiğim, kendime katkı sağladığım şahane bir kitaptı. Günlük yaşamda ve iş hayatında faydalı olabileceğini düşündüğüm paradigmalar gerçekten okunmaya değerdi. Kitabı tavsiye ediyorum.

      Altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

      ''Ne olduğun kulağımda öylesine çınlıyor ki, ne dediğini duyamıyorum.''

      ''Bazen yapabileceğimiz en proaktif şey; mutlu olmak, içtenlikle gülümsemektir.''

      ''İsyan, zihnin değil, yüreğin düğümlenmesidir.''

      ''İnsanlar içten içe çok duyarlı, çok duyguludurlar. Yaş ya da deneyimlerin bunu değiştirdiğine de inanmıyorum. En sertleşmiş, nasırlaşmış dış tabakanın altında yürekten gelen ince duygular vardır.''

       Bol kitaplı günler, sevgiler...