DÖNÜŞÜM

Güzel bir Ocak sabahından herkese merhaba arkadaşlar. Franz Kafka'nın kaleminden eşsiz bir eser olan ''Dönüşüm'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

Franz Kafka, kendisini çaresiz hissettiği bir zamanda, güçlü ve otoriter baba baskısının da etkisiyle bir nebze nefes alabilmek için bu eseri yazmaya karar vermiştir. Bu eseri yazarken sadece yazmamış adeta yaşamıştır. Kitapta, yazar sembolizmin dilini kullanmıştır. Kitapta, soyut düşünce yer almıştır. Bir diğer deyişle bir insanın dönüşümünü, sınırlanmışlığını ve başka bir şeye evrilişini sembolize etmiştir. Duygusal çalkantıların ve isyanların fiziksel bir dönüşüme olan sembolizmini ele almıştır.

Kitabın başkarakteri Gregor Samsa bir sabah kötü bir rüyadan uyandığında, kendini korkunç bir böceğe dönüşmüş olarak bulur. Ve o günden sonra hayatına bir böcek olarak devam etmeye çalışır. Biz okurlar da, o esnada ailesinin ve yakın çevresinin bu sıra dışı durum karşısındaki bocalamalarına tanık oluruz.

Gregor Samsa, böceğe dönüşerek başkalaşmış ve ezberin dışına çıkmıştır. Böylelikle başta ailesi olmak üzere toplum tarafından dışlanmıştır. Gregor'a karşı oldukça sevgi dolu ve iyimser olan kız kardeşi Grete bile, bu sıra dışı dönüşüm karşısında ona sırt dönmüştür. Çünkü o artık bir böcektir.

İçinde bulunduğu toplumun kalıplarına karşı çıkarak kendisini bir böceğe dönüştüren Samsa karakteriyle, Franz Kafka toplumda var olan kalıplaşmış düzene karşı başkaldırısını okura sunar. Fiziksel bir dönüşümle, insanın dışlanışını usta kalemiyle ele alır.

Samsa karakteri uyandığında ve böceğe dönüştüğünü fark ettiğinde böcek olmaktan nasıl kurtulacağını düşünmek yerine ilk olarak aklına getirdiği şey işe geç kalmış olduğudur. Bütün ailesinin sorumluluğu Samsa'nın üzerindedir. Ailenin geçimini Samsa üstlenmiştir. Bu yüzden onun böceğe dönüşmüş olması bile kendi gözünde işe gitmesi için engel değildir. Yazar, burada kapitalist sisteme karşı eleştiri yapmaktadır.

Ailesine ve çevresine karşı yabancılaşan Samsa'nın bir böceğe dönüşmüş olmasına rağmen pes etmeyişi ve mücadeleye devam etmesi kitabın en güzel kısmıdır. Bu absürt hikayede, Franz Kafka'nın küçük yaşlardan itibaren babası tarafından yetersiz ve hor görüldüğü için kendisini değersiz ve bir böcek gibi görüşü yansıtılır. Kafka ömrü boyunca istemediği bir hayata sürüklenmiştir. Bir yazar olmak istemesine rağmen otorite baba figürü nedeniyle hukuk fakültesine gönderilmiştir. Yazdığı yazılar değer görmemiştir. Ancak vefatından sonra 20. yüzyılın en başarılı yazarları arasında yerini almıştır. Kendi hayatından izler taşıyan eserleri çok kıymetlidir.

Kısacık öyküsüyle derin izler taşıyan, insan psikolojisini, toplumsal baskıyı, kapitalist sistemi ele alan yazar muhteşem bir eser ortaya koymuştur. Kötümser, depresif, absürt eserleriyle tanınan yazar, ''Dönüşüm'' eseriyle de kaleminin gücünü konuşturmuştur. Üçüncü kez okumuş olmama rağmen, ilk okuyuşumdaki gibi etkilendiğimi söyleyebilirim. Okumanızı mutlaka tavsiye ederim arkadaşlar.

Bol kitaplı günler, sevgiyle...