DAVUT VE GOLYAT

Güzel bir Ağustos akşamından herkese merhaba arkadaşlar. Malcolm Gladwell'in kaleminden çıkan ''Davut ve Golyat'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

Kitap, üç bölümden oluşmaktadır. Toplamda dokuz farklı hikaye anlatılmaktadır. Eski Ahit'ten bir alıntıyla başlamaktadır. Adını, kutsal metinlerde de bahsedilen ünlü bir düellodan alan kitap, sıradan insanların devlerle yani her türden güçlü rakiplerle olan kadim mücadelesini ele alır. Devler aslında zannedildiği gibi büyük değildirler, onları heybetli ve güçlü gösteren özellikleri onların zayıflıklarının da kaynağıdır. Sıradan insanların devlerle mücadelesi sırasında uyguladıkları stratejiler onlara yeni kapılar açabilir ve onları aydınlatabilir.

Büyük denizde küçük balık olmaktansa, küçük denizde büyük balık olmanın avantajlarına değinen yazar, bu konuyu anlattığı hikayelerle desteklemektedir. Bilim okumak için çok seçkin bir üniversiteyi, daha az seçkin bir üniversiteye tercih eden Caroline Sacks eğitimi süresince oldukça başarılı ve zeki öğrenciler arasında kaybolarak organik dersinde başarısız olmuştur. Bu durum günlük yaşantısını da olumsuz etkileyerek bilimden ve okuldan soğumasına neden olmuştur. Geçmişe dönüp daha az seçkin olan üniversiteyi tercih etmiş olsaydı şu an bilim yapıyor olacağını vurgulayan Caroline, küçük denizde büyük balık olmanın her zaman daha yerinde bir karar olduğuna inanmıştır.

Filistin soyundan gelen Golyat ile İsrail soyundan gelen Davut'un çarpışmasının anlatıldığı kitapta kazanacağından emin olunan, güçlü bir zırha sahip olan ve iyi bir savaşçı olan dev Golyat'ın, basit bir çoban olan fakat iyi bir strateji belirleyerek Golyat'ın gözlerindeki kusuru fark ederek sapanla onu yenen Davut'un hikayesi anlatılır. Aslında devler düşünüldüğü gibi değildirler. Kitapta, çok büyük zorluklarla karşılaşmış ve ona tepki vermek zorunda kalmış ünlü veya ünsüz, sıradan veya parlak insanların hikayesi anlatılır. Yazara göre, olağan mağluplar doğru stratejilerle her zaman kazanırlar.

Mutlu ülkelerdeki intihar oranı, mutsuz ülkelerdeki intihar oranına göre fazladır. İstatistiklerle kanıtlanmış olan bu durum, mutlu ülkelerdeki mutsuz insanların çevresinde çok sayıda mutlu insan olduğunu fark ederek mutsuzluğuna daha çok mutsuzluk katmaktadır. Oysaki mutsuz ülkelerdeki mutsuz insanlar çevresindekilerin de mutsuz olduğunu fark ederek o şekilde yaşamaya devam etmektedir.

Anlattığı hikayeleri pek çok istatistiki veriler ve kaynaklarla destekleyen Malcolm Gladwell, bir bağlam kurma ustasıdır. Devlerle kastettiği her türlü güçlü rakip olan ordular, güçlü savaşçılar, talihsizlik ve baskı gibi durumların dezavantajları ile sıradan insanların bir başka deyişle olağan mağlupların avantajları konusunu sorgulamıştır. Akıcı, her defasında merak uyandıran tarzı ve açık diliyle okuru felsefeden bilime, psikolojiden sanata uzanan güzel ve keyifli bir yolculuğa davet etmiştir. Fazlası ile düşünmeye ve sorgulamaya yönelten bu kitabı kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum arkadaşlar.

Bol kitaplı günler, sevgiyle...