top of page

BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK


Güzel bir pazar akşamından herkese merhaba arkadaşlar. Harper Lee'nin kaleminden ''Bülbülü Öldürmek'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

Scout, Jem, babaları Atticus ve aşçıları Calpurnia, Maycomb adlı küçük bir kasabada yaşamaktadırlar. Anneleri onlar küçükken ölmüştür. Babaları Atticus bir avukattır ve çok yoğun çalışmaktadır. O yıl Scout okula başlar. Öğretmeni, okumayı bildiğini öğrenince ona kızar ve evde okumasını yasaklar. Bu yüzden Scout okula gitmek istemez. Babası, evde akşamları okuyacaklarına söz verince okula gitmeye ikna olur. Scout ve Jem, okula giderlerken birileri önünden geçtikleri ağaca hediyeler ve şeker koymaktadır. Ancak Bay Radley ağaçtaki o kovuğu çimentoyla kapatır. Scout ve Jem'in arkadaşları Dill o yaz yine gelir. Bayan Maudie'nin terasında oturarak sohbet ederler.

Bir gün Bayan Maudie'nin evinde yangın çıkar. Çocuklar ve komşular ona yardımcı olurlar. O sıralar Atticus'un zenci bir adam olan Tom Robinson'un davasına bakması istenir. Bu duruma Maycomb kasabasındakiler çok tepki gösterirler. Okuldaki çocuklar da Scout ve Jem ile dalga geçerler. Babaları, aldırış etmemelerini ve dik durmalarını ister. Komşuları Bayan Dubose'dan ikisi de çok korkmaktadırlar. Ama Bayan Dubose, babalarının bu davaya bakmasıyla ilgili laf edince Jem, Bayan Dubose'un bahçesindeki çiçekleri yolar ve dağıtır. Babası özür dilemesini ister Jem'den. Bayan Dubose, her gün gelip Jem'in kendisine kitap okumasını ister. Scout'la birlikte her gün gidip kitap okur. Kısa süre sonra Bayan Dubose ölür. Babaları, Bayan Dubose'un çok yaşlı ve hasta olduğunu, yıllardır ağrılarını dindirmek için morfin kullandığını, artık acılarının dindiğini söyler.

Bir gün aşçıları Calpurnia, çocukları kendi gittiği kiliseye götürür. Çocuklar orada diğer zencilerle tanışır ve onların iyi insanlar olduklarını öğrenir. Babalarının davasına baktığı Tom Robinson, Bay Ewell'in kızına tecavüzden suçlanmaktadır. Ancak aslında kız, Tom'a iftira atmaktadır. Tom'un zenci olması sebebiyle Tom'a kimse inanmaz.

O sıralar çocuklara göz kulak olmak için Alexandra Hala gelir. Scout'un bir erkek gibi davranmamasını artık bir hanımefendi gibi davranmasını ister. Mahkeme günü gelince tüm Maycomblular sanki panayır izlemeye gider gibi mahkemeyi izlemeye giderler. Scout, Jem ve Dill de gizlice mahkemeyi izlemeye giderler. Herkesin ifadesi alınır. Ancak jüri üyeleri tüm deliller aksini gösterse de Tom'u suçlu bulurlar. O dönemde bir zenci suçlu bulunursa cezası ölümdür. Tom öldürülür. Çocuklar bu duruma çok üzülürler.

Ekim ayının sonlarında okulda bir gösteri yapılacaktır. Scout, jambon kılığına girecektir. O akşam Jem'le ikisi giderler. Dönüşte yol çok karanlıktır. Scout kıyafetini çıkarmak ister. O esnada birisi çocuklara saldırır. Daha sonra ise adam aniden durur ve biri gelir. Ve onları kurtarır. Çocuklar karanlıktan kimseyi göremezler. Babaları gelir. Jem'in kolu kırılmıştır. Onu tedaviye alırlar. Scout, ağabeyi için çok endişelenir. Ama doktor ve babası iyi olacağını söylerler. Bu esnada çocuklara saldıran Bay Ewell'in ekmek bıçağı karnına saplanmış, cansız bir şekilde yerde yatmakta olduğunu görürler. Atticus, Jem'in yapmış olmasından endişelenir. Ama Bay Ewell'in, çocukları öldürmeye çalışırken ayağı takılmış ve bıçağın üzerine düşmüştür. Bay Tate olayı aydınlatır. Kimsenin suçlu olmadığını söyler. Çocukları kurtaransa çocukların öcü diye hitap ettikleri Arthur Radley'dir. Scout onu görünce çok sevinir. Ağaç kovuğuna hediyeleri koyanın da o olduğunu anlar. Onunla terasta oturur. Babasına onun çok iyi bir insan olduğunu söyler.

Kitap, 1960 yılında yayımlandığında çok büyük ilgi görmüştür ve 1961 yılında Pulitzer ödülünü kazanmıştır. Irk eşitsizliğine değinerek topluma yönelik eleştirilerini bir ailenin üzerinden gündeme getirmiştir. Kitaptaki tüm gelişmeleri, evin küçük kızı Scout Finch'in bakış açısından okuyoruz biz okurlar. Çocukların bütün masumiyetini, insanların uğradıkları haksızlıkları, arkadaşlığı, dostluğu, ırk ayrımcılığını Scout'un gözünden değerlendiriyoruz.

Adalet, özgürlük, eşitlik ve ayrımcılık gibi güncel temaların ele alınarak akıcı bir anlatımla ve farklı bir kurguyla anlatıldığı bu eseri mutlaka tavsiye ediyorum. Ben çok beğenerek ve etkilenerek okudum. Sizlerin de beğeneceğini düşünüyorum.

Kitapta altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

''Bir insanı anlayabilmek için, o insanın baktığı açıdan bakmayı becerebilmelisin...''

''Yaz bizim için en iyi mevsimdi: Yaz demek, sinek teliyle kapatılmış arka verandada, portatif karyolada uyumak ya da ağaçevde uyumaya çalışmak demekti; en güzel yiyecekler demekti; sıcaktan kavrulan binbir renkli doğa manzaraları demekti ama her şeyden önce de Dill demekti.''

''İnsanların başına ne geldiğini asla bilemeyiz. Kapalı kapılar ardında evlerde nelerin olup bittiğini, ne sırların gizlendiğini...''

''İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.''

''Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.''

''Soytarılar kederlidir, insanlar onlara gülerler.''

''Zulüm önyargılı insanlardan kaynaklanır.''

Bol kitaplı günler, sevgiyle...

Comments


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page