BİR NOEL ŞARKISI

  Güzel bir Nisan gününden herkese merhaba arkadaşlar. Charles Dickens'ın kaleminden ''Bir Noel Şarkısı'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

        Kitabın başkarakteri Ebenezer Scrooge açgözlü, cimri, aksi, geçimsiz, soğuk, duygusuz, huysuz bir insandır. Ortağı Jacob Marley ile bir yazıhane işletmektedir. Bir gün ortağı ölür. Bir süre sonra Marley'in hayaleti Scrooge'yi ziyarete gelir ve ona üç tane hayalet göndereceğini söyler.

        Hayaletlerden ilki ''Geçmiş Noellerin Hayaleti''dir. Bu hayalet, Scrooge'yi çocukluğunun geçtiği yere götürür. Orada, ölen kız kardeşi Fan'in küçüklüğünü ve kendi gençliğini görür. Sonrasında çıraklık yaptığı yeri, Bay Fezziwig'i, iş arkadaşı Dick Wilkins'i görür. Şarkılar eşliğinde yapılan Noel danslarını görür. Tüm bunlar onu çok duygulandırır ve üzerinde tatlı bir his bırakır.

         İkinci gelen hayalet ''Şimdiki Noel'in Hayaleti''dir. Bu hayalet, Scrooge'yi katibi Bob Cratchit'in evine götürür. Güzel bir Noel sofrası kurulur, herkes mutludur. Sonrasında yeğeni Fred'in evine giderler. Kendisi hakkında konuşulduğunu görür. Keşke dayısı da Noel yemeğinde kendilerine katılsa ne iyi olurdu. Noel şarkıları söylenir. Scrooge'in sağlığına kadehler kaldırılır. Scrooge, bunları görünce içi huzurla dolar, hayata bakış açısı yavaş yavaş evrilmeye başlar.

         Üçüncü gelen hayalet ''Gelecek Noellerin Hayaleti''dir. Scrooge'in ölümünü ve kötü bir insan olduğu için cenazesine kimsenin katılmadığını gösterir. İşte Scrooge; geçmişin, şimdinin ve geleceğin üç hayaletiyle hayatını kökten değiştirecek bir yolculuğa çıkar. Bakış açısı değişip, farkındalık kazanır ve artık iyi bir insan olmaya karar verir. 

         1843 yılının Noel'inden hemen önce yayımlanan kitap, Noel'in insani yönüne vurgu yapan, kült bir eserdir. Kitaptaki başkarakter, İngiliz halkını öylesine etkilemiştir ki Scrooge'in soyadı ''pinti'' anlamında sözlüklerde yerini almıştır. Kitabın fantastik olay örgüsü, bol betimlemeli dili ve anlatımı oldukça ilgi çekicidir. İnsanı düşündüren ve insanın kendi yaşamını sorgulamasına, değerlendirmesine yardımcı olan bir kitaptır. Farklı kurgusuyla insanın içini ısıtan, hayata dair dersler içeren, kısa sürede okunabilecek, akıcı olması yönüyle de okuru kendisine hayran bırakan bir eserdir. Kitap, pek çok dile çevrilip, sinema ve televizyona da uyarlanmıştır. İş Bankası Kültür Yayınları'ndan Çiçek Eriş'in muhteşem çevirisiyle okuduğum kitabı çok beğendiğimi söyleyebilirim. Sizlere de mutlaka tavsiye ederim arkadaşlar.

         Kitapta altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

         ''Benim için insaniyet, toplum refahı, yardımseverlik, inayet, hoşgörü ve cömertlik olmalıydı. Mesleğim, saydığım işlerin uçsuz bucaksız denizinde bir damla suydu sadece!''

         ''İnsan hayatta belli bir yolu tutarsa o yolun vardığı sonla karşılaşır. Ama yolundan ayrılırsa vardığı son da değişir.''

         Bol kitaplı günler, sevgiyle...