BİR NEFES MAVİ

29 Ekim gününden herkese merhaba arkadaşlar. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde kurulan Cumhuriyetimizin 98. yılı kutlu ve mutlu olsun! Bugün, Halil Onur Ezcan tarafından kaleme alınan ''Bir Nefes Mavi'' kitabının yorumlarını paylaşacağım sizlerle.

''Kar Tanesi Sakladınsa Beni Kalbinde'' kitabıyla başladığım serüvene yazarın ikinci kitabı olan ''Bir Nefes Mavi'' ile devam etmekten büyük mutluluk duyuyorum. ''Mavi'' rengine ve İstanbul'a aşık bir insan olarak bu kitabı enfes bulduğumu söyleyebilirim. Halil Onur Ezcan'la sohbet etme şansına sahip olduğum kadarıyla beyefendi kişiliğinin ve içindeki iyiliğin ve saflığın kitabındaki karakterlere yansıması sayesinde kitabı büyük bir istek ve heyecanla okuyup bitirdim.

Yeni mücevher ustası olma yolunda bir ok gibi kendi mavisine yol alırken yalnızca kendisini değil tüm dünyayı değiştirmeyi amaç edinen Özgün karakterinin hayatının anlamını bulmasını okuyoruz bu muhteşem kitapta. Tek bir adımla başladığı bu yolculukta birçok kalbe dokunuşuna şahit oluyoruz. Kalbinde barındırdığı iyilik, güzellik ve saflıkla çevresindeki insanların hayatlarının her değişiminde ve gelişiminde Özgün ile birlikte bizler de duygulanıyor ve mutluluk gözyaşları döküyoruz.

Dünyayı değiştirmek adına duyulan merakın, adalet ve doğruluk yolunda ilerlemesiyle binlerce mucizenin ardı ardına gelişinin biz okurlar üzerindeki etkisi, kitabın farklı ve hayal gücünün sınırlarını zorlayan kurgusu ve yazarın özgün, akıcı ve anlaşılır yazım tarzıyla daha da şekilleniyor ve müthiş bir tat bırakıyor. Hayatın anlamını bulmak için gösterilen hiçbir çabanın sonuçsuz kalmayacağına işaret eden kitap, içerisinde saflığı barındıran her kimsenin mutlaka amacına ulaşacağını okurlarına sunmaktadır. Hayal gücünü sonuna kadar kullanan yazar, biraz fantastik düşünen yönüyle de kitabı daha ilgi çekici hale getirmiştir. Olay örgüsünün içine girdikçe içimizdeki merak artıyor. Bu da yazarın hedeflediği bir durum olsa gerek. Çünkü ''Merak, adalettir.''.

Felsefe, tarih, bilim, sanat ve müzik konularında pek çok öğretici bilgiler içeren kitap, okurları araştırma konusunda cesaretlendiriyor. Gezilecek ve görülecek yerleri okuyarak keşfediyorsunuz. Özellikle İstanbul'un tarifi etkileyici ve dokunaklıydı. Sanırım kitapta en çok etkilendiğim kısımlardan biri de bu oldu.

Çok sevdiğim kitap olan ''Küçük Prens'' kitabının da olay örgüsünde yer alması beni cezbeden diğer bir kısımdı. Birçok büyük düşünür ve yazarın sözlerine de yer verilen kitabın, iyi bir okur ve aynı zamanda da araştırmayı çok seven bir yazar tarafından kaleme alındığını da söylemeden geçmemeliyim. Kitabı okurken Paulo Coelho'nun çok sevdiğim ''Simyacı'' kitabından da tatlar bulduğumu söylemeliyim. Her yönüyle kusursuz bulduğum bu kitabı kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum arkadaşlar.

Kitapta altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

''Merak adalettir, evlat.''

''Özel olanı, değerli olanı bulmak, onu tanımak, ancak içindeki saflığı muhafaza edenlerin hakkıdır.''

''Hayat en az iki kere okunmadan anlaşılamayan bir hikayedir.''

''Hayat da aslında sıradan insanların kocaman hikayelerine adanmış bir kitap gibidir.''

''Hayatta bazen tek bir an belki de milyonlarca insanın kaderini değiştirebiliyordu ve insanlar bu anlardan habersiz bir şekilde hayatlarına devam ediyorlardı. Belki de gerçek bir yaşam kahramanı bu anları yaşanmadan öngörebilen kişiden başkası değildir, kim bilir?''

''Kendi mavisini bulmak için öncelikle diğer insanların mavisine bulanması gerektiğini artık keşfetmişti.''

''Ruhumuzu harekete geçiren her şey bizi değiştirir, dönüştürür ve içimizde daha önce hiç keşfetmediğimiz kendimizle karşılaşmamızı sağlar.''

''İnsanlar büyüdükçe güzelliklerden o denli uzak kalıyordu ki herhangi bir güzellikle temas ettiklerinde gelen güzelliği anlayamadıkları için güzelliğin kaynağını da anlayamıyorlardı.''

''Tek bir an bir kişiyi, bir kişi de herkesi değiştirebilirdi. Birine baktığımızda gördüğümüz kişi aslında onun kalbimizdeki yansımasıydı. Bu yansımanın değişmesi aslında bizi de değiştiriyordu.''

''Kelimelerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlayamazsın.''

''Eğer bir başlangıç noktan varsa yolda kaybolmaktan korkmazsın ve bu seni yola ait kılar.''

''Evlat, mavi renk hepimize aittir. Tıpkı gökyüzü ve deniz gibi o da hepimizindir. Biz insanoğlu önce engin denizlere baktık ve gemiler yapıp sularda süzüldük. Sonra gökyüzüne baktık ve semaları kendimize mesken tuttuk. Belki de mavi rengi bizim içimizdeki ilahi gücün bir tezahürüdür.''

''Yolunuzu kaybettiğinizde hayallerinize bakın onlar size yolu gösterecektir.''

Kitapta yer alan Cemal Süreya'nın bir sözüyle yazıma son veriyorum: ''Mavi, bir renkten fazlasıdır. Sonu olmayan bir gökyüzü, umut dolu bir deniz.''

Kendi Mavi'nizi bulmanız dileğiyle, umutlarınız ve kitaplarınız bol olsun...