top of page

BAZEN BAHAR


Güzel bir Mayıs ayından herkese merhaba arkadaşlar. Melisa Kesmez'in kaleminden ''Bazen Bahar'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

Kitap, on hikayeden oluşmaktadır. Bu hikayeler ''Domatesin Tohumları'', ''Telefon Kulübesi'', ''Beyaz Kelebekler'', ''Yarım Kalan'', ''Bir Yeşil, Bir Beyaz'', ''Kurtarma Gemisi'', ''Bir Bahçeyi Beklemek'', ''Çürümenin Bahçesi'', ''Sevgili Çocuk'' ve ''Yılbaşı Ağacı'' isimli öykülerdir.

''Domatesin Tohumları'' öyküsü bir vapurda geçmektedir. Öyküyü anlatan kişi bir anne ve kızın konuşmalarına yer vermektedir. Annesi, kızına anneannesinden kalan domates tohumlarını vermektedir. Öyküyü anlatanın gözlemleri ve yorumları duygusal ve etkileyicidir.

''Telefon Kulübesi'' öyküsünde öyküyü anlatanın eskiye ve eski sevgiliye olan özlemi anlatılır. Zaman asla eskimez, hatıralar kalır. Öyküyü anlatan kişi, muhabir olan eski sevgilisi görevdeyken onunla bir telefon kulübesindeki konuşmalarını anımsar ve eskiden birlikte yaşadıkları ve şimdilerde kiralık olan o evi ziyaret eder. Hikayeye müthiş dokunaklı bir dil hakimdir.

''Beyaz Kelebekler'' öyküsü küçük bir çocuğun gözünden anlatılır. Annesi ve babası boşanmanın eşiğinde olan çocuğun televizyon programında gördüğü orman profesörü mesleğine merak sarması anlatılır. Çocuksu ve coşkulu bir edayla orman profesörü olmak istediğini tüm aile üyelerine duyurur, o esnada içeri beyaz kelebekler dolar.

''Yarım Kalan'' öyküsünde öyküyü anlatanın kalbinde derin izler bırakmış bir yarım kalmışlık hikayesi anlatılır. Dokunaklı görsel ögelerin ifadesi baskındır.

''Bir Yeşil, Bir Beyaz'' öyküsünde öyküyü anlatanın çocukluk arkadaşı, Sinan'ın sevgilisi İrem hastanede cihaza bağlı bir şekilde yaşam mücadelesi vermektedir. Çocukluk günlerini, İrem'in hayat dolu gülüşlerini anımsayan çocukluk arkadaşı o günlere özlem duymakta ve kış gelmeden İrem'in son bir defa yeşil ve beyaz renkteki ağaçları görmesini istemektedir. Kalbe tesir eden, dokunaklı satırlarıyla beğendiğim bir öykü olduğunu söyleyebilirim.

''Kurtarma Gemisi'' öyküsünde terk edilen bir kadının hikayesi anlatılır. Aşkla, tutkuyla sevdiği bir adamın hayatında başka bir kadın olduğunu, kendisinin sadece kurtarma gemisi olduğunu öğrenir. Öyküyü anlatan kadının iç sesiyle aşkını dile getirişi muazzamdır.

''Bir Bahçeyi Beklemek'' öyküsünde dokuz yıldır aynı evde yaşadıktan sonra şehir değiştirmeye karar veren iki arkadaşın mektuplaşması anlatılır. Ayşe, İstanbul'da kalmıştır. Deniz ise Burgaz'a yerleşmiştir. Dostlukları, samimiyetleri ebedi kalmıştır. Okurken içimi ısıtan mektuplardan satırlar tekrar tekrar okunmaya değerdi.

''Çürümenin Bahçesi'' öyküsünde yıllar önce sevgili olan Nesrin ve Kemal'in Ankara'da birbirlerine tesadüf etmesi anlatılır. Nesrin, ikizi Engin ile ilgili gerçeği yıllar sonra Kemal'den öğrenir. Hüzün dolu, trajik bir öykünün izleri görülür bu hikayede.

''Sevgili Çocuk'' isimli öyküde bir çocuğa iç döküş konu ediliyor. Yine muhteşem tesirli ve samimi satırlar mevcut. Öyle ki bizi alıp çocukluğumuza götürüyor.

''Yılbaşı Ağacı'' isimli öyküde bir çocuğun gözünden yılbaşının o muhteşem coşkulu, neşeli, kalabalık aile sofralarının ifade edilişi konu ediliyor. O satırları okurken adeta o anları yaşıyorsunuz.

Sevdiğim bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine aldığım bu şahane kitap içerisine on güzel öykü sığdırıyor. Kitapta kadın-erkek ilişkileri, arkadaşlık, aile ilişkileri konu ediliyor. Kırgınlıklar, yarım kalmışlıklar, çocukluğa ve eskiye özlem, baharın neşeli yanı, umut, hayata yeniden sarılma gibi duygular insanın içine işleyen, müthiş samimi anlatım ve güçlü gözlem gücüyle tasvir ediliyor. Kalem gücüne hayran kaldığım, beni çocukluğuma, anneannemin bahçesine kadar götüren bu muhteşem yazarla tanışma kitabım olduğunu söyleyebilirim. Mutlaka siz de tanışmalısınız. Yazarın diğer eserlerini de okumak için sabırsızlanıyorum.

Altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

''Bir yarayı iyileştiren, her şeyden önce orada bir yara olduğunu kabullenmekti.''

''Bir roman kahramanı mesela. Kitapta bir laf eder. Altı çizilecek cilalı cümlelerden değil ama, kendi halinde bir cümle. Bir tek sen cımbızlarsın onu kitabın kalabalığından. Sırf sana bir şey anlatır o cümle. Başka herkese susar.''

''Her şey öyle değil mi biraz da? Yokken daha güzel değil mi her şey? Uzaktan bakınca daha sevilesi değil mi? Şehir de, doğa da.''

''Kadın olmak ne güzel şey, Deniz. Hayatın yeşerdiği toprak olmak.''

Bol kitaplı günler, sevgiyle...

Commentaires


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page