top of page

ANNA KARENİNA


Güzel bir sonbahar gününden herkese merhaba arkadaşlar. Lev Nikolayeviç Tolstoy tarafından kaleme alınmış ''Anna Karenina'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

Pek çok yazar ve eleştirmen tarafından gelmiş geçmiş en büyük roman sayılan ''Anna Karenina'', Tolstoy'un en ünlü eserlerinden birisidir. Aşk, tutku, evlilik ve ölüm konuları derin bir gözlem gücüyle, yazarın ustalıklı anlatımıyla ve edebi dehasıyla işlenmiştir.

Anna Karenina genç, güzel, neşe dolu, iyiliksever, eşine ve oğluna bağlı bir karakterdir. Herkesin ona gıpta ile baktığı bir hayata sahiptir. Ağabeyi Stepan Arkadyiç Oblonskiy ve onun eşi Darya Aleksandrovna arasında bazı problemler yaşanması sonucu arabuluculuk yapması için Moskova'ya davet ediliyor. Bir evliliği kurtarmak için çıktığı yolculuk, Anna'nın kendi evliliğini bitirmesine yol açıyor. Anna, trenden iner inmez genç subay Aleksey Vronskiy ile karşılaşıyor. Ve ikisi de daha ilk görüşte birbirlerinden etkileniyorlar. Kısa süre içerisinde Anna ve Vronskiy arasında tutkulu bir aşk ilişkisi başlıyor. Bu ilişki ile birlikte Anna'nın hayatındaki her şey değişiyor. Bu aşk uğruna çok sevdiği oğlunu bile terk edecek duruma geliyor. Eskiden sevdiği eşi artık gözünde çirkin bir adama dönüşüyor. Kısacası, tüm hayatını aşık olduğu Vronskiy yüzünden mahvediyor.

Vronskiy ile aşk yaşamaya başlayan Anna, toplum tarafından dışlanıyor. Sosyetedeki kadınlar, Anna ile aynı ortamda dahi bulunmak istemiyorlar. Vronskiy hayatına eskisi gibi rahat ve özgür bir şekilde devam edebiliyorken, Anna içinde bulunduğu toplumsal baskı sebebiyle evden bile çıkamayacak duruma geliyor. Eskiden sevilip sayılan Anna'nın, yaşadığı yasak aşk nedeniyle toplum önünde düştüğü durum, hezeyanları, duygu durumu, içsel çatışmaları Tolstoy tarafından büyük bir ustalıkla gözler önüne seriliyor. Bunun yanı sıra Anna'nın eşi Aleksey Aleksandroviç'in dinsel inanışına aykırı olarak düşündüğü içinde bulunduğu utanç durumu, Anna'ya duyduğu nefret sebebiyle ona istediği mutlu, huzurlu hayatı vermek istememe durumu, oğlunu bir daha göstermeme çabası ve tüm psikolojik gelgitler büyük bir derinlikle sarsıcı bir biçimde işleniyor.

Kitapta bir başka işlenen aşk ilişkisi Konstantin Dmitriç Levin ve Kiti Şçerbatskaya arasında yaşanan ilişkidir. İlk başlarda Vronskiy'e aşık olan Kiti, Levin'in evlenme teklifini reddediyor. Ancak Vronskiy'in Anna'ya aşık olması ve Kiti ile ilişkisini kesmesi sonucu, Kiti Levin'e şans tanıyor. Çiftçilikle uğraşan ve büyük bir toprak sahibi olan Levin ikinci kez Kiti'ye evlenme teklifi ediyor. Kitapta Levin karakterine bolca yer veriliyor. Bu süreçte köylü-efendi ilişkileri, toplumsal sınıflar, din olgusu, eğitim, felsefe, siyaset, aşk, evlilik gibi kavramlar sorgulanıyor. Kendi düşüncelerini Levin karakteri üzerinden anlatıyor aslında Tolstoy. Bu anlamda Levin kitaptaki en önemli karakterlerden biri halini alıyor. Kiti'ye büyük bir aşk ve sevgiyle bağlanan Levin'in Kiti'yle yaptığı aşk evliliği ile Kiti'nin Levin ile yaptığı mantık evliliği kitapta muhteşem bir şekilde ve derinlikle ele alınıyor.

Kitapta anlatılan bir diğer evlilik ise Stepan Arkadyiç Oblonskiy ve Darya Aleksandrovna arasındaki ilişkidir. Darya evine, ailesine, çocuklarına son derece bağlı ve kocasını seven, iyi huylu bir kadındır. Stepan ise eşine karşı sadakatsiz, evine karşı ilgisiz bir adamdır. Bulduğu her fırsatta eşi Darya'yı aldatıyor. Darya'nın bu süreçte yaşadığı içsel çatışmalar, iç sesleri, psikolojik durumu yazar tarafından çarpıcı şekilde kaleme alınıyor.

İnsana dair pek çok duygunun muazzam derinlikli şekilde gözler önüne serildiği kitapta tutkunun insanları buhrana ve çöküşe sürüklediğine şahit oluyoruz. Toplumsal baskı ve toplumsal sınıfların yoğun şekilde işlendiği kitapta yazarın bilime, sanata, felsefeye, tarıma, dine dair görüşleriyle kültürel anlamda şölen yaşıyoruz. Rus edebiyatının kalbe tesir eden en önemli yazarlarından olan Tolstoy bu eseriyle okurlarını şahane bir yolculuğa çıkarıyor. Psikolojik çözümlemelerin karakterler üzerinden dramatik ve derinlemesine işlendiği bu çok beğendiğim eserin etkisinin üzerimden uzun süre gitmeyeceğini düşünüyorum. Benim için tarifsiz bir yolculuktu. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Kitabını okuduktan sonra da Joe Wright tarafından sinemaya uyarlanan 2012 yılı yapımlı romantik-komedi türündeki, teatral havadaki filmini izlemenizi tavsiye ediyorum.

Kitapta altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

''Birini seversen eğer, olmasını istediğin gibi değil, olduğu gibi, her şeyiyle seversin.''

''Eğer iyiliğin bir nedeni varsa, o artık iyilik değildir; eğer iyiliğin bir sonucu, yani ödülü varsa yine iyilik değildir. Demek ki iyilik, neden ve sonuç zincirinin dışındadır.''

''Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir.''

Bol kitaplı günler, sevgiyle...

Comments


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page