top of page

AH MİNEL AŞK


Güzel bir bahar sabahından herkese merhaba arkadaşlar. Peyami Safa'nın Server Bedi müstearıyla kaleme aldığı ''Ah Minel Aşk'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

25 Ekim 1931 - 8 Ocak 1932 tarihleri arasında Son Posta gazetesinde 77 gün boyunca yayımlanmış olan kitap, sıra dışı ve yenilikçi anlatı oyunlarıyla süslü bir roman içinde romandır.

Kitap, Halim ve Narin'in trende karşılaşıp tanışmalarıyla başlar. On bir bölümden oluşan kitapta, ilk on bölüm Halim tarafından romancı bir arkadaşına anlatılır. Bu romancı arkadaşı Server Bedi'den başkası değildir. Son bölüm ise Server Bedi'nin ağzından anlatılır.

Halim, mesleğinde başarılı ve hayatında da intizamlı bir dava vekilidir. Narin ise Avrupa görmüş, iyi tahsilli, değişken, renkli bir ruha sahip, akıllı bir kadındır. İlginç davranışlarına ve kurallarına rağmen Halim, Narin'e aşık olarak onunla evlenir. Evlenmeden önce tuhaf şartlarda bulunan Narin'in isteklerini de kabul eder. Ancak bir süre sonra Narin'in davranışlarına şüphe ile yaklaşmaya başlayan Halim onu takip etmeye başlar. Ve böylelikle Narin'in kendisinden sakladığı büyük sırrı öğrenir.

Kendisine yalan söylediği ve gerçekleri sakladığı gerekçesiyle Narin'den ayrılmaya karar veren Halim bir süre sonra bu kararından ötürü pişmanlık duymaya başlar. Hayatı altüst olduğu için ve her geçen gün Narin'e olan özlemi arttığı için mesleğindeki itibarını da yavaş yavaş kaybetmeye başlar. Son bir çare olarak Narin'in kendisine dönmesi adına romancı arkadaşı Server Bedi'yi aracı olarak gönderir. Server Bedi, Halim tarafından kendisine anlatılan hikayeyi çoktan yazmaya başlamıştır ve bu romana mutlu bir son bulmak istemektedir.

Çok farklı, kendine has, para harcamaya bayılan, deli dolu bir kadın karakter olan Narin'in, ona delicesine aşık olan Halim'le aşk hikayesinin anlatıldığı kitap muazzam ölçüde tatlı, keyifli bir kitaptı. Bir romanın yazılışı sürecini anlatan kitapta, okuyucu olarak bizler hem bir roman okurken bir romanın hem de o romanın nasıl yazıldığına şahit oluyoruz.

Anlatım dili anlaşılır, sade olan kitap tematik, yapısal olarak çekici, akılda kalıcı, eğlenceli ve merak duygusu uyandırıyordu. O yıllara özgü kelimelerin açıklamalarının da sayfaların alt kısmında verilmesi okumayı daha kolay hale getiriyordu. İncecik bir kitap oluşunun yanı sıra içerisindeki tuhaf denilebilecek onlarca diyalogu sayesinde bir günde okunabilecek türdeydi. Okurken fazlasıyla keyif aldığım, bir Yeşilçam filmi edasında yazılmış olan bu eseri kesinlikle ama kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum arkadaşlar.

Kitapta altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

''Bu sizin hatıra defteriniz değilse ölürüm.''

''Efendi! Geberiniz. Bu hatıra defteri, bu ipek çorap, bu paralar, bu çanta benim değil.''

''Hayatı facia yapan insandır, insanlardır!''

''Herkesin hayatında bir an gelir ki şairliği tutar.''

''Böyle deli dolu söyleniyorum ama yaşamaya tahammülüm kalmadı. Binde bir, küçücük bir ümidim var. O olmazsa bu dünyadan fertiği kıracağım. Yani şimdi ben binde dokuz yüz doksan dokuz ölüme mahkum bir adamım.''

''Zaten bir kadını sevip sevmediğini anlamak istersen, bir hafta içinde onun ismini kaç defa andığını düşün, aşağı yukarı hesap et, üç yüzü geçerse tamamdır, abayı yaktın demektir.''

Bol kitaplı günler, sevgiyle...

Komentarze


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page