top of page

ANA


Güzel bir Kasım akşamından herkese merhaba arkadaşlar. Maksim Gorki'nin kaleminden ''Ana'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

1906 yılında yazılan ve Rus Devrimi'ne adanan ''Ana'' eseri, Maksim Gorki'nin en başarılı romanıdır. Kitap, Maksim Gorki'nin güçlü betimlemeleri ve keskin gözlem gücüyle ideolojik görüşlerindeki gerçekliği bir kurgu üzerinden ustalıkla anlatmıştır. Çarlık rejimine karşı görüşlerini kitapta oluşturduğu karakterler üzerinden okura sunmuştur. Yazar, Rusça'da acı anlamına gelen Gorki takma adını kullanmıştır. Çünkü Gorki, yoksulluk ve acı dolu bir hayat sürmüştür.

Kitabın başkarakteri ana; cahil, okumamış ve eşinden sürekli dayak yiyen bir kadındır. Eşi ve oğlu Pavel, bir fabrikada işçilik yapmaktadır. Eşi, iş yerinde gördüğü sömürü ve haksızlıkların acısını anadan çıkarmaktadır. Hakaretlere ve zulme maruz kalan ana, sessizliğini korumaktadır. Bir gün eşi vefat eder ve ana, oğlu Pavel ile yalnız kalır. İlk etapta oğlu Pavel, anasına babasının davrandığı gibi baskıcı ve otoriter bir biçimde davranır. Ancak bir süre sonra kendini kitap okumaya adar, arkadaşlarıyla toplantılar yapar. Eğitimli, kültürlü, mücadeleci, toplumun çıkarlarını kişisel çıkarlardan ön planda tutan, devrimci bir gence dönüşür. Bu dönüşümüyle öğrendiklerini anasına da öğretmeye başlar. Ve ana karakteri hiçbir şeyden korkmayan, öğrenmeye hevesli, mücadeleci, oğlu ve arkadaşları için hiçbir şey yapmaktan çekinmeyen, örnek gösterilen bir karaktere dönüşür.

Kitabın ilk satırlarında işçilerin gri renkli küçük kulübelerinden ürkütülmüş hamam böcekleri gibi fırlayıp fabrikaya doğru yol almaları tasvir edilmiştir. Kitabın arka kapağında da özellikle bu kısım alıntılanmış ve okura aktarılmıştır. Bu kısmın beni derinden etkilediğini söyleyebilirim. Acı, yoksulluk, hüzün, ezilmişlik, sömürülmüşlük, hayatın zor koşulları, direniş kitap içerisinde müthiş akıcı bir biçimde kaleme alınmıştır.

Kitapta çok fazla karakter olduğu için okurken zorlanmamanız adına bu karakterleri not alarak okumanızı tavsiye ederim. Beni en çok etkileyen karakter ananın oğlu Pavel olmuştur. Pavel görüşlerini savunmaktan asla çekinmeyen, dürüst, cesur bir kişidir. Bu yolda da tüm yoldaşlarına örnek olmuştur. Ananın gösterdiği mücadele de takdire şayandır.

Bireysellikten uzak, toplumcu bir bakış açısıyla anlatılan kitap gerek anlatımı gerek kurgusuyla dünya klasikleri arasında yerini almayı başarmıştır. Emile Zola'nın ''Germinal'' isimli romanından da tatlar bulduğum bu şahane eseri sizlere tavsiye ederim.

Altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim arkadaşlar:

''Ve insanların neden bu denli kötü olduklarını anlamak için, onların nasıl yaşam sürdüklerine bakmak gerekli.''

''İnsanları zincirlerden, kelepçelerden kurtaracak olan yine kendileridir.''

''Çok gülen insanların yüreğinde keskin bir acı saklıdır.''

''Geriye dönmez insan, kaldı ki dönebilse, yitirdiği gençliğini yeniden elde etmenin olanağı yoktur.''

''İyi bir insan için yaşamak zor, ölmekse kolaydır.''

''Kendi değerinizi siz kendiniz belirlemelisiniz, düşmanlarınıza göre değil, dostlarınıza göre.''

''Yaşamda tüm insanları aydınlatacak bir ışık vardır.''

Bol kitaplı günler, sevgiyle...

コメント


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page