BİR ARTI BİR

Güzel bir pazar sabahından herkese merhaba arkadaşlar :) Bugün sizlerle tek kelimeyle mükemmel diyebileceğim ve etkisini hala üzerimde hissettiğim bir kitabın yorumunu sizlerle paylaşmak istiyorum.Bu kez öncelikle içeriğinden bahsedeceğim.Jess iki çocuğu ve bir köpeği ile birlikte hayatın zorluklarına tek başına göğüs germeye çalışmaktadır.Aynı anda iki işte çalışır,ancak ucu ucuna evin geçimini sağlayabilmektedir.Eşi Marty,birtakım problemlerden dolayı uzak bir şehre,annesinin yanına taşınmıştır,çocuklarının sorumluluklarını almaktan kaçmıştır.Ailesi için her şeyi yapacak cesaretteki Jess,hiçbir yardım almadan hayatını sürdürmeye çalışmaktadır.Zor zamanlar geçirmektedir.Ancak bu durumu çocuklarına yansıtmamaktadır.Çünkü hayata karşı güçlü durması gerektiğinin bilincindedir.Tanzie,evin küçük ve sevimli 10 yaşındaki kızı,bir matematik dehasıdır.Matematik olimpiyatları için çalışmalar yapmaktadır.Nicky, Marty'nin önceki ilişkisinden olan oğludur,fakat onun bakımını da Jess üstlenmiştir.Yaşıtlarından farklı içine kapanık,duygularını pek yansıtmayan bir çocuktur.Zamanla kendisi gibi bireylerin de bu hayatta var olduğunu ''blog'' yazarak,duygularını insanlarla blogunda paylaşarak ''aile'' kavramının sadece kan bağı anlamına gelmediğini keşfedecektir.Evin köpeği Norman,büyük ve hantal bir köpektir.Tanzie'nin biricik arkadaşıdır.Ed Nicholls,bir yazılım şirketinin kurucularındandır.Eşi Lara'dan ayrılmıştır,çünkü zamanla eşinin onunla parası için birlikte olduğunu anlamıştır.Yardımseverliği yüzünden başına bazı olaylar gelecektir ve kendi şirketinde içeriden bilgi ticareti yapması dolayısıyla zan altında olacaktır.Baharı getirme ümidiyle terlik giyen tatlı bela kadın Jess'in yolu Ed ile kesişecektir.Yaşadıkları,paylaşımları,dibe vurdukları zamanlar,üstesinden gelip hayatlarına devam etmeleri kendimizden bir parça bulup,kitabı heyecanla,merakla okumamızı sağlayacaktır.Evet arkadaşlar,hayatta insanın karşısına yepyeni fırsatlar çıkar,bunları değerlendirip değerlendirmemek kişinin seçimidir.Bazen elimizde olmayan sebeplerle bu fırsatları kaçırırız,ancak zamanla başka fırsatlarla karşılaşırız.Hayatta ''umut'' denen kavramın var olması ,yaşamamız için başlı başına bir sebep.Her güzel şey, yaşanan en kötü olayların ardından gelir bence.Bu yüzden sabırlı olmak gerekir.Hiçbir şey aynı kalmaz.Dünya da öyle değil midir?Her şey bir değişim içindedir.Kötülüklerin ardından gelen güzellikler,ümitsizliklerin ardından doğan umut,40 kez denemiş olmamıza rağmen başaramadığımızı görüp, bıkıp usanmadan 41. denemeyi yaptığımızda elde ettiğimiz başarı, her şeyin değişebileceğini gösteren sadece birkaç basit örnektir.''Bir artı bir'' kitabı güzel bir olay akışına sahip,edebi cümleler yer almıyor.Bence önemli olan da zaten olayların akışı ve karakterlerin hissettirdikleridir. Farklı dünyalardan olan iki insanın yan yana geldiğinde beklenmedik bir sürprizin gerçekleştiğini görmeye hazır olun.Bir çırpıda bitirebileceğiniz bu kitap,sade ve yorucu olmayan bir roman arayan arkadaşlarıma iyi bir alternatif olabilir.Ben çok beğendim,sizin de beğenerek okuyabileceğinizi düşünüyorum.Jojo Moyes'in diğer kitaplarını da satın alıp,onların da yorumlarını sizlerle paylaşmak için sabırsızlanıyorum.Güzel bir pazar günü olsun.Kahvenizi ve kitabınızı başucunuzdan eksik etmeyin.Hayatın keşmekeşliği arasında kendinize de vakit ayırmayı unutmayın arkadaşlar.Hayat güzeldir... :)