UMUT MEVSİMİ

Arkadaşlar merhaba,bugün harika bir kitabın yorumunu sizlerle paylaşmak istiyorum.Umudunu kaybedenler için büyüleyici bir kitap.Kitabı almadan önce sayfalarını karıştırdım ve cümleler çok yalın geldi,basit bir anlatımı olmasından ötürü biraz ön yargılıydım ama bu okumam için bir engel değildi.Kapağının cicili bicili olması ve başlığının ''Umut Mevsimi'' olması ilgimi çekti.Kitap satın alırken çok seçici davranmam,her kitabın okunması gerektiğini ,iyi ya da kötü bir emek verilerek hazırlandığını düşünenlerdenim.Bu konuda hemfikir olmayacağım arkadaşlarım vardır elbette ancak ben elime ne geçerse okuyanlardanım.:)Bu kitabı özellikle yaşamdan zevk almayan,bardağın dolu tarafını göremeyen,karamsar duygularla hayata pembe gözlüklerle bakmayı başaramayan,tüm kötü olayların kendi başına geldiğini düşünenler için bir terapi niteliğinde tavsiye edebilirim.Çok keyif aldım okurken,sizlerin de keyif alacağını umuyorum.Arkadaşlık,aile ve dostluk ilişkileri öyle samimi ve derinden işlenmiş ki kitabı okurken o sahneler ve karakterler gözümde canlandı,zaman zaman duygulandığımı da itiraf etmek istiyorum.Yemeklerle arası iyi olan ve yemek yapmayı hobi haline getirmiş arkadaşlar için kitabın son 15 sayfası muhteşem yemek tarifleriyle donatılmış.Bu tariflerden favorilerimi günlük hayatta uygulamak için sabırsızlanıyorum.Darien Gee'nin ilk kitabı ''Dostluk Ekmeği''ni okumamıştım ancak bu kitap, ilkini de okumam için bana ışık tuttu.Çünkü bu kitaptaki karakterlerin bir kısmının ilk kitapta da olduğunu öğrendim.Hafızasına güvenmeyenler için söylemek istiyorum,küçük bir not defteri alarak karakterleri yazarsanız çok daha güzel olur,çünkü çok fazla karakter var kitapta.Şimdi biraz içeriğinden bahsetmek istiyorum size arkadaşlar.Isabell Kidd kötü bir evlilik yapmıştır,evlat sahibi olamamak dışında eşi tarafından aldatılmıştır.Ava sevdiği adamı ve işini kaybetmesinin ardından hayattaki tek tesellisinin oğlu Max olduğunu düşünür ve onun için ayakta kalmak zorundadır ve bu uğurda yaşam mücadelesi verir.Yvonne soylu bir aileye sahiptir.Evleneceği gün sevdiği adam tarafından terkedildikten sonra yaşadığı şehri ve ailesinden uzaklara gider ve tek başına mütevazi bir hayat sürmeye başlar.Frances üç oğlu ve eşiyle mutlu bir hayata sahiptir,hep bir kız çocuğu da olsun istemiştir.Bu yüzden eşi ile birlikte küçük bir kız çocuğunu evlat edinmek isterler.Bettie Shelton,Avalon kadınları için koleksiyon defteri hazırlama derneği başkanıdır ve en sevdiğim renkli karakterlerden biri diyebilirim.Hepsinin yolu Bettie Shelton'un sevgilerin ve umutların başlangıcı olan,dostluk ilişkilerini kuvvetlendiren koleksiyon defteri derneğinde kesişir ve artık hayat beklenmedik bir yönde akar.Önemli olan içinde bulunduğumuz andır diye düşünüyorum ben.Yapmamız gereken tek şey,şu anda,şimdiki zamanda olmak ve hepsinden önemlisi şükretmek.Sevdiklerinizle hayatı paylaşmak,çok güzel anlar yaşayıp kolay kolay unutulamayacak anılar biriktirmek paha biçilemez.Bir insanın hayatını anlamlı kılan manevi dünyasıdır,özellikle anılarıdır.Bu kitap bana çok şey kazandırdı.Sırf yolda yürürken ayağın küçük bir taşa takıldı diye yürümekten vazgeçemezsin. Hayat gerçekten mucizelerle doludur,kalpleriniz umutla dolsun.Nazım Hikmet Ran'ın dediği gibi ''Yaşamak ne güzel şey, anlayarak bir usta, kitap gibi ,bir sevda şarkısı gibi bir çocuk gibi şaşarak yaşamak...Yaşamak birer birer ve hep beraber ipekli bir kumaş dokur gibi.Hep bir ağızdan sevinçli bir destan okur gibi.''