ZAR ADAM'IN PEŞİNDE

İlk kitaba göre daha çok eğlendiğimi söyleyebilirim ve daha merakla okudum,daha sıradışıydı. İlk kitabı okuduğum için bunu anlamak çok daha kolaydı.Bence Zar Adam'ı okumadan Zar Adam'ın Peşinde'yi okumayın.Her ne kadar iki kitap birbirinden bağımsız denilse bile ilk kitabı okuduğunuz zaman her şeyi daha iyi kavrıyorsunuz. Yaklaşık 20 yıl sonrasını anlatıyor Zar Adam'ın Peşinde.Ailesini,çevresini ve mesleğini zar kararlarına göre terk eden ve herkes tarafından aranılan psikiyatrist Luke Rhinehart tekdüze, monoton ve bir kapanın içinde hayatlar süren insanları özgürleştirmek için sosyal bir deney olarak Luke Cumhuriyeti'ni kurmuştur.Burası devlete karşı büyük bir suç şebekesiydi.Oğlu Larry Rhinehart borsada yatırım analizleri yapmaktadır ve işinde oldukça başarılıdır,patronunun kızı Honoria ile nişanlıdır ve yüksek standartlı bir hayata sahiptir.Herşey yolunda giderken,kaos ; iki FBI ajanının işyerine gelmesiyle başlar.Larry Rhinehart patronuna babasının öldüğünü söylemiştir ancak Luke Rhinehart'ın ölmediği iki FBI ajanının soruşturmaya başlamasıyla anlaşılmıştır ve bu durumun öğrenilmesi Larry'nin kariyerine ve hayatının akışının değişmesine yol açacaktır.Babasının izini sürer ve bir yolculuğa çıkar,Luke Cumhuriyeti'nde karşılaştığı olayların tam bir saçmalık olduğunu düşünen Larry Rhinehart bir süre sonra kendisini zarların etkisi altında bulur,seçimlerini onun kararlarıyla alır.Sonunda babası Luke Rhinehart'ı bulabilecek mi, bulursa neler olacak?Bunları tabiki söylemeyeceğim,gerçekten beğenerek okuduğum,yine iyi bir şekilde kurgulanmış mükemmel bir kitap.Bir gün uyandığınızda ve iki seçenek arasında kaldığınızda kendinizi zar atarken bulursanız sakın şaşırmayın sevgili arkadaşlar:) Angela Carter'in sözüyle size veda ediyorum ''Bir kitabı okumak onu kendiniz için baştan yazmak gibidir.''